El-Bab’da şehid edilen askerlerimiz, İncirlik’ten kalkan ABD uçaklarınca vuruldu.
Rus uçağı ABD tarafından -havadan değil karadan- Suriye hava sahasında düşürüldü. (ÜÇ yerden düğmeye basıldı: 1-Pentagon, 2-İncirlik, 3-Diyarbakır’dan gönderilen füzenin başında ise fetullahçı askerler vardı)
Türk askerinin başına ÇUVAL geçirenler ABD askerleriydi.
Onbinlerce insanımızın can vermesine sebep olan PKK’yı kara gücü olarak kullanan ve son dönemde üçüncü dünya savaşı çıkartacak kadar silah ve araçla donatan yine ABD’ydi.
12 Mart’ı tezgahlayan ve Denizleri darağacına yollayan ABD’ydi.
12 Eylül’ü ‘bizim çocuklar yaptı’ diyen ve devrimcisinden milliyetçisine sayısı halen tespit edilemeyen insanımızı işkencehanelerde katleden, sakat bırakan aynı ABD’ydi.
Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu vb. değerlerimize tek tek fetullahçı gladyo eliyle suikastler tertipleyen ABD’ydi.
Ergenekon’du Balyoz’du derken ne kadar Atatürkçü insanımız varsa siyasetçisinden gazetecisine yazarına, askerinden akademisyenine hepsini zifiri karanlıklara evlerinden aldıran, zindanlara attıran ABD’ydi.
Bunun için proje RTE/AKP’yi başımıza musallat edip Türkiye’yi bilmem kaç yıl çağın gerisine itekleyen ABD’ydi.
Ama o proje eşbaşkan yoldan biraz saptığı için 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimini hem tertipleyen hem de İncirlik, Akıncılar, Büyükada gibi merkezlerden koordine edip yöneten de ABD’ydi.
Yakın dönemde Akdeniz’de İsrail, Yunanistan ve G.Kıbrıs Rum yönetimi ile birlikte TÜRKİYE’Yİ İŞGAL tatbikatı yapan ABD’ydi.
Daha öncesinde Norveç’teki tatbikatta ATATÜRK’Ü HEDEF alan da NATO/ABD’ydi.
Zaten ABD demek NATO demekti; NATO, ABD’nin ta kendisiydi.
Başta Almanya olmak üzere Avrupa devletlerinin Avrupa ordusu kurma girişimlerinin müsebbibi ABD’ydi.
Avrasya’ya kaymaya başlayan AB ülkelerinin artık açık açık kafa tuttukları devletti ABD.
Daha sürüsüne bereket yazmadıklarım var. Yakın günlerde vefat eden Emin Değer’in kitabının ismiyle, Atatürkiye’mizi OLTADAKİ BALIK TÜRKİYE haline getiren ABD’ydi.
1950’ler 60’lar 70’ler 80’ler derken başımıza ne çoraplar ören, satın alıp devşirdiği veya tepemize doğrudan atadığı yöneticilerle varlık içinde bize yokluk çektiren ABD’den söz ediyorum.
Ve şimdi biri çıkmış, ad koyucusu ve kurusucusu ATATÜRK olan partinin cumhurbaşkanı adayı üstelik, diyor ki:
– “MÜTTEFİKİMİZ ABD”
– “HEDEFİMİZ AB” (Almanya Avrasya’ya kaydı)
– “YÖNÜMÜZ KESİNLİKLE BATI(NATO)”
– “ÇİN’İN DÜNYADA SAYGINLIĞI YOK”
– “RUSYA TÜRKİYE’Yİ KUŞATIYOR”
– “Bizim tercihimiz Batı. Tercihlerimizi değiştirmeye zorlamayın dedim görüştüğüm büyükelçilere. Seçilir seçilmez hemen Avrupa turu yapacağım.” (Hani ilk ziyaret Ortadoğu’ydu, komşumuz Suriye’ydi?)
– “F-35’lere ihtiyacımız var” (Peki ya S-400’lere? Dikine 500 metre menzilli hava sistemi yok Türkiye’nin. NATO ülkeleri sana vermediler, vermiyorlar. Bu konuda ne diyeceksin?)
Hadi diyelim yani FARZ edelim ki, bir DENGE politikası izliyorsun.
Hadi ona da tamam diyelim.
İyi de o halde niye AB+D’yi yere göğe sığdıramazken Rusya+Çin’i aşağılıyor, kötülüyorsun?
Bu mu senin DIŞ POLİTİKA anlayışın?
Böyle mi yöneteceksin ülkeyi?
Olmaz olsun…
NOT: İkide bir öğretmenliğini vurguyorsun. Ama Atatürk’ün okullarında okudğun halde onun laiklik anlayışından nasibini almamışsın.
Onyıllaaardır milletimizi ALLAH ile aldatan zübükler misali, dini siyasete alet ediyorsun. Hatta hızını öyle bir alamıyorsun ki, her gün cumaya gidiyorsun.
En son yine, seçimin sonucuna dair, “Fizik öğretmeni olduğum için olasılık biliirm ama yanıtı olasılıkla vermeyeceğim, Allah’ın izniyle bu iş bitti/tamam” diyorsun.
Yani bir de fizik alimi kesildin başımıza. Koyunun olmadığı yerde keçiye ne derler bilirsin. Oysa senin fizik bilgin çıkrıktan öteye gitmez, matematiğin havuz problemlerini geçmez.
Zırcahil diplomasız RTE’ye meydan okumak kolay. Ona gel ekonomi tartışalım demek kolay.
Sıkıysa haydi çık bir kuantum fizikçisiyle ekranlara, tartış.
Ya da ekonomiyi mesela Doğu Perinçek’le tartış. (Bugünkü konuşmanda tüm partilerin isimlerini saydın, bir tek vatan Partisi’ni ağzına almadın)
Seni gidi NATO’cu fizikçi seni.
Hodri meydan…