HDP ÜZERİNDEN İNCE’YE TUZAK

Ne yazık ki;

– “HDP ve temsil ettiği PKK aslında ayrılıkçı değil, birlik bütünlük içinde yaşamak istiyorlar” diye düşünenlerimiz var.
Buna inananların özellikle okuması gereken bir makaleyi bir önceki yazımızda paylaştım:

– “Öcalan’ın yarattığı hayal kırıklığı” (Fikret Bila, 21/8/2009, Milliyet, https://26august.wordpress.com/2018/05/12/hdpnin-ipiyle-kuyuya-inmek/ )

Yer yer güldüren, ama gülerken düşündüren, ders alınası bir makaledir; dönüp tekrar tekrar okunmalıdır.

ARA BAŞLIK: HDP NE İSTİYOR?

AB ÖZERKLİK ŞARTI

Uyum Yasaları ile yetinmeyen Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye dayattığı AB Yerel Yönetimler Özeklik Şartı var.

F-AKP’nin Çözüm Süreci adlı ihanet günlerinde, yetmez ama evetçi liberal solcularımız da bunu ballandıra sulandıra, saptıra çarpıta anlattılar.

Peki nedir, ne menem bişeydir imperyallerin yanala yakıla iteklediği su Özerklik Şartı? Kimler tarafından hasretle ve ısrarla savunulup istemektedir?

Esasen Türkiye şartnameyi çoktan kabul etmiştir ancak BAZI maddelerine ŞERH/çekinceler koymuştur.

Sırf o şerhler yüzünden sorun yaşanmakta ve dolayısıyla Türkiye’den çekinceleri kaldırması talep edilmektedir.

Peki o Özerklik Şarti’nın TASTAMAM kabulü ne anlama gelmektedir:

– “Von Brünneck, yerinden yönetimin bir SÜREÇ OLARAK DÖRT BASAMAKTAN oluştuğunu ifade etmektedir: İlk basamakta yerinden yönetim, yalnızca ‘Yerel yönetimlerin GÜÇLENDİRİLMESİ’ anlamına gelmektedir. Yerinden yönetimin ikinci basamağı ‘BÖLGESELLEŞTİRME’ ve ‘BÖLGECİLİK’, üçüncü basamağı ‘FEDERALİZM’ ve dördüncü basamağı da ‘AYRILIKÇILIK’tır.” (24/06/2011, Emine Akçadağ, BİLGESAM)

APO da aynı şeyleri söylemektedir:

– “Peki biz İLERİDE ne yapacağız? Kürtler KENDİLERİNİ özgürce ifade edecek ve YÖNETECEKTİR. Şu anda YASA DAYATIRSAK BÜYÜK ALERJİ YARATIR. İleride olabilir. Mesela AB Yerel Yönetim Özerklik Şartı ki buna ŞERHİ KALDIRIRLARSA bu mesele önemli ölçüde çözülür.” (28/02/2013, İmralı)

EŞİT YURTTAŞLIK

Orada, “Önemli ölçüde çözülür” derken, tastamam ÇÖZÜM için ona uygun “EŞİT YURTTAŞLIK” kılıflı bir anayasal değişiklik yapılması da gerekmektedir.

Zaten devamında MESELEYE açıklık getirilmektedir:

-Sırrı: “… Bu sanıldığı gibi bağlayıcı bir metin değildir. Teknik bir metindir.”

-Öcalan: “Niye, birinci ve ikinci maddesinde MALİ ve İDARİ özerklik var.”

-Sırrı: “Sayın Başkan. Buna şerhin kaldırılması TEK BAŞINA yetmiyor. Bunun İÇ HUKUKA DÖNÜŞTÜRÜLMESİ gerekiyor. Bunun yolu da ANAYASA’da düzenlemek…”

HDP/PKK’lı Sırrı’nın kastettiği anayasal düzenleme; EŞİT YURTTAŞLIK’tır.

HDP’NİN AMACI

Demek ki, Apo’nun da onun HDP/PKK’sının da, “Biz devlet falan kurmayacağız birlikte yaşayacağız” gibi söylemleri yalandır, aldatmacadır.

Derdimiz Türkiye’yi bölmek değil diyen HDP’lilerin yaptığı takıyyedir; aç tilkinin kümese girerse hiçbir tavuğa dokunmayacağına dair verdiği sözle eşdeğerdir, aynıdır.

PKK lideri ÖCALAN’ın partisi HDP, Türkiye’nin partisi değildir, Kürt halkının da temsilcisi değildir.

Onların hedefi, Kürt kökenli vatandaşlarımızı da kullanarak, emperyalizmin planları doğrultusunda Türkiye dahil bölge coğrafyasını parçalanmaktır.

Ve hâlâ sözümona barış güvercini HDP’lilerin kardeşlik ve birlik-beraberlik laflarına inananlar varsa, bilmelidirler ki, emperyalizme hizmet etmektedirler.

STRATEJİ ve TAKTİK

Yok eğer siyasi TAKTİK gereği böyle yapılıyor diyenlere de hatırlatmalıyız: EMPERYALİZMİN STRATEJİLERİ İÇİNDE TAKTİK BELİRLENEMEZ; belirlenirse, o taktikler yine onlara hizmet eder.

Yapılması gereken, MİLLİ STRATEJİ uygulamaktır.

Milli strateji, emperyalizmle mücadele ve onun uzantısı terörün kökünü kazımaktır.

Yani; her kim ki hâlâ “Kürt sorunu var” diyorsa, yanlış yoldadır; her kim de “Kürt sorunu yok, TERÖR sorunu var” diyorsa, işte o millidir.

Milli strateji, terör örgütü ve onun uzantılarına Kürdümüzü yem etmemektir. Devlet olarak milli bütünlük içinde kucaklamaktır.

HDP’yi muhatap almak ise Kürdümüze ihanettir.

İNCE’YE HAZIRLANAN TUZAK

Burada, açıklamaya çalıştığımız şudur…

Muharrem İnce TUZAĞA çekilmektedir. Üstelik içinden geldiği PARTİNİN YÖNETİCİLERİ tarafından oyuna getirilmektedir.

– RTE’ye karşı KAYBETMEK için milleti tıpış tıpış “Ekmek için Ekmeleddin”e zorlayanlar,
– Referandumda Hayır cephesine zarar vermek için seçime ramak kala “Kontrolü Darbe” çıkışı yapanlar,
– Adalet adlı yürüyüş ve miting ile CHP seçmenini HDP ile birlikteliğe hazırlayanlar,
– Kurucusu ve ad koyucusu Atatürk olan partiye Atatürk karşıtlarını dolduranlar,
– Abdullah Gül’ü aday göstermek için çırpınan ancak tabanın baskısıyla geri adım atanlar,

Muharrem İnce’ye KUMPAS kurmaktadırlar.

Amaç; daha ikinci tura kalmadan ilk turda İnce’yi elemektir. Demirtaş ziyareti ve Kürt sorunu söylemleriyle, AĞZI BOZUK yani testisinin içi pislik dolu olan muktedirin eline KASTEN koz verdirilmiştir.

İnce’nin AB yanlısı söylemi de öyledir, kuruluş ayarları değil yeni ayarlar söylemi de.

Tüm çelmelere rağmen İnce ikinci tura kaldığı takdirde; RTE’nin ABD’yle yapacağı yeni pazarlıkların sonucu beklenecektir.

Ve Atatürkçü birinin DEVLET BAŞKANI olmasındansa, saltanat sevdalısı Erdoğan’ın seçilmesi sağlanacaktır. (Çünkü herkesi aldattığını zanneden ‘Recep beyi’ kandırmak kolaydır; ki Kalın dahil etrafı kripto fetöcülerle doludur)

TUZAKÇILAR

Peki kimdir bu tuzakçı yöneticiler diye hâlâ merak eden varsa söyleyeyim:

Öcalan’la ekibinin bir an evvel olsun diye bekledikleri “Özerklik Şartı’ndaki ÇEKİNCELERİ KALDIRMAYI” ve “EŞİT YURTTAŞLIK esaslı anayasayı” kimler vaat ediyorlarsa, bunun sözünü kimler veriyorlarsa, İnce’ye oyun oynayanlar işte onlardır.

Bakınız, onların elebaşısı ne diyor:

– “Avrupa’da kabul edilen Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı AYNEN kabul edeceğiz.” (23/05/2011, Hakkari)

– “Parlamento’dan geçirdiğimiz Yerel Yönetimler için Özerklik Şartı var zaten. Parlamento bunu kabul etmiş. Oradaki bazı ÇEKİNCELERİ kaldırmak konusunda Bakanlar Kurulu’na yetki vermiş. Biz o çekincelerin KALDIRILMASINDAN yanayız.” (24/05/2011, Ardahan)

Ve yine bakınız, 21/1/2016 tarihli makalesinde Melih Aşık ne soruyor:

« CHP’nin kurultay bildirisindeki şu cümle tartışmalara yol açtı.
“Kürt sorunu EŞİT YURTTAŞLIK temelinde, TBMM zemininde toplumsal uzlaşma ve ortak akıl ekseninde çözülmelidir.”
Anayasa’nın 10. maddesi şöyle diyor:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle AYRIM GÖZETİLMEKSİZİN kanun önünde eşittir…”
BU İFADE ORADA DURURKEN neden hâlâ eşit vatandaşlık veya eşit yurttaşlıktan söz ediliyor? Ne anlatılmak isteniyor?… »

SONUÇ

Peki ne yapılmalı?

Saygı ve sevgideğer Muharrem İnce, gerçekten seçilmek istiyorsa, bir an önce içine sürüklediği emperyalist tertipten kurtulmalı ve MİLLİ STRATEJİ’ye dönmelidir.

Hele ki şu kritik dönemde;

* BM’i hiçe sayarak nükleer anlaşmadan çekilen ABD, İsrail ile birlikte Suriye’ye saldırır ve (Türkiye’yi de işe bulaştırarak) İran’a da saldırma planları yaparken,
* Türklerin hakkı olan doğalgaz İsrail-Yunan-Rumlar eliyle Avrupa’ya pazarlanmaya çalışılırken,
* ABD-İsrail-Yunanistan ve Güney Kıbrıs, 19-29 Mart 2018 tarihlerinde Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan (ABD’nin 6. FİLO’su ile destroyerlerin de katıldığı) bir askerî tatbikat yapmışlarken,
* ABD, maaşa bağladığı PYD/PKK’lı terörist sayısını 2019 yılında 65 bine çıkartmayı öngörürken,
* ABD’nin Ermenistan’da yaptığı darbe başarıya ulaşmış; yani Türkiye Kafkaslar’dan da kuşatma altına alınmışken,
* F-Gladyo merkezleri olan NATO/ABD üsleri vatan topraklarımız üzerinde iken ve o üslerden terör desteklenirken,
* Kıbrıs üzerinde kara bulutlar dolaşırken,
* Çözüm süreci geri getirilip ülkemizin ve bölgemizin parçalanması kurgulanırken,
* Fetoş’un kriptoları devletin en özel yerlerinde fink atarlarken,
* Eğitimden sağlığa neredeyse tüm kurumlarımız yozlaşmış, tarikatlerin eline geçmişken,
* Tarım ve hayvancılık bitmiş, fabrikalar kapanmış, bankacılık ve finans sektörü iflas etmiş, dış ve iç borç şahlanmış, cari açık uçmuş, yani ekonomi ölmüş gebermiş haldeyken,

İnce, milli unsurlar ile birlikte çalışmalıdır.

Türkiye’yi, sömürgeci kanemici Atlantik kampından çıkartıp, “Tüm dünya milletlerinin EŞİT ve EŞGÜDÜMLÜ kalkınmasını” savunan BRICS yoluna sokacağını deklare etmelidir.

İşte o zaman; yalnızca CHP’den değil, İYİ Parti’nin MHP’nin Saadet’in vs. istisnasız her partinin tabanından oy alacaktır. AKP’nin kandırılmış seçmeninden de oy alacaktır. Dün HDP’ye mahkum edilen Kürdümüzden de oy alacaktır.

Milli programı yani Mustafa Kemal Atatürk’ün KURULUŞ politikalarını savunan ve ona göre siyaset yapan, çözüm üreten İnce’yi; Vatan Partililer gönülden destekleyeceklerdir.

İşte o zaman İnce, belki de daha ilk turda, olmadı ikinci turda kesinlikle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin CUMHURBAŞKANI olacaktır.

Atatürk’e ve Türk Milleti’ne bunu borçludur.

Saygılarımızla