ORTADOĞU KATİLLERİ

Sayın H.Vodinalı’nın kısa ama (Her zamanki gibi) önemli olan yazısını paylaşmadan önce, bir öngiriş yapalım:

Siyonist imperyaller vazgeçmiyorlar.
Yenildikçe öfkeleniyor, saldırganlaşıyorlar.
Varsa yoksa: Kingdom of Judah (YAHUDA KRALLIĞI).
Gerisi boş laf : Yok demokrasiydi, nükleerdi, terördü.
Yok bağımsız kürdistan’dı, falan , filan.

Hepsi hikaye, yalan, dolan.

Demokrasi düşmanı olanlar bizzat kendileri.
Terörü yaratıp besleyen kendileri.
Nükleer tehdit de kendileri.
Ara-Not: Kuzey Kore’nin nükleer silahlarını bile BATI’NIN VERDİĞİ söyleniyor Kİ burada amaç, bin bir türlü bahane türeterek, yükselen BRICS gücünün elini zayıflatmak. (Artık nasıl başaracaklarsa?)
Dört+ parça Kürdistan da bir kılıf:
Büyük Yahudi Devleti için bir GEÇİŞ programı.

ABD (US) uzun yıllardır siyonizmin JANDARMASI olarak; devletleri karıştırıyor, darbeler gerçekleştiriyor, seçilmişleri deviriyor, ulusları parçalıyor, insanlığı birbirine kırdırıyor, olmadı gidip işgal ediyor.

Siyonizmin müttefiki İngiltere (UK) de her mokun içinde, ardında: Önceden hazırlık yapıyor, Ortadoğu’da olduğu üzere cetvelle haritaları çiziyor, vesaire.
Ama son düzlükte o ittifak çatırdadı (Ağustos 2013 Meclis oylamasında Suriye harekatının reddi, Brexit kararı, vediğer).

Siyonizm, sömüreceği ve/ya ele geçireceği bölgeyi önce bir güzel bulandırıyor. Soros gibi devasa kaynaklarla (Ki bunları bile gene o milletlereden tahsil ediyor) sivil toplum önderlerini, siyasetçileri, bilimum etkin kişileri satın alıp devşiriyor ya da doğrudan guguk kuşlarını atıyor.
Demokrasi havariliğine soyunan bu kimlikler, inanılmaz bir medya gücü ve şeytana şapka çıkartacak kurnazlıkta yalanlarla, ALGI operasyonlarıyla, kamuoyunu aldatıyorlar.

Toplumsal hareketlenmeler başlıyor. Bu bazan basit yürüyüşler, gösteriler biçiminde gerçekleşirken, kimi zaman “Hannasi Testlerle” Afrika’daki Hutu-Tutsi savaşları şeklinde toplu katliamlara dönüşebiliyor.

Silahları da siyonizm yani uluslararası (Çokuluslu) yahudi aile şirketleri sağlıyorlar. (Hatırlayınız: Yıllarca süren Sri Lanka iç savaşında, İsrail hem Seylan askerlerini hem Tamil gerillalarını eğitti, silahlandırdı. İnsanlar birbirlerini katlettiler. Aynı şekilde, Bosna soykırımında Sırpları silahlandıran da Rusya DEĞİL, İsrail’di. Yine, Escobar uyuşturucu örgütüyle FARC’ın arkasında da yahudi şirketler vardı. Yaz, yaz, bitmiyor! Uzatmayalım: Dünyanın neresine giderseniz gidin, El-Kaide’sinden IŞİD’ine, FETÖ’sünden PKK/PYD’sine değin, perde gerisinde indiğinizde karşınıza siyonizm çıkacaktır. NOT: Burada FETÖ’yü ayrı bir yere koymamız gerektiğini ayrıca belirtelim.)

Sadede gelelim: Dün Tito’nun Yugoslavya’sını paramparça eden sinsi ve kirli siyasetin sahibi her kim ise; bugün ORTADOĞU coğrafyasını darmadağın edip ulus-devletleri parçalamak isteyen, milletleri birbirlerine kırdıran, insanlığı katleden kafa, aynı kafadır.

Çözüm mü? Çok basit/kolay:
Bölge ülkelerinin ULUS-DEVLET yapılarını yani MİLLİ kimliklerini korumaları; BÖLÜNMEZ ve BAĞIMSIZ toprak bütünlüklerini savunmaları ve birbirleriyle (Savaşmayıp) BARIŞMALARI, BİRLİK olmaları; seküler-laikliğe sahip çıkmaları.
Ve bölge milletlerinin, el ele gönül gönüle, EŞİT ve EŞ-GÜDÜMLÜ bir evreni savunan BRICS tarafında yer almaları.

Bu/böyle olunca; siyonist emperyalizm, ne etnik ne mezhepsel kışkırtmalarla bölge ülkelerini kaşıyıp karıştıramaz, yani parçalayamaz.

Büyük Önder Atatürk’ün dediği üzere:
– Yurtta BARIŞ dünyada BARIŞ.

Şimdi, usta kalem, sevgideğer Vodinalı’nın yazısını okuyalım:

aydinlik.com.tr, 24.9.2017
H.vODİNalı

Trump’ın kuduz köpeği İran’ın peşinde

O’na Mad Dog Mattis diyorlar.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, eski bir asker.

Irak’ın işgali sırasında büyük direniş gösteren Türkmen kenti Telafer’in acımasızca bombalanıp binlerce insanın öldürülmesinde baş rol oynadığı için belki, ona kuduz köpek lakabını takmışlar.

Mattis, Irak’ın bir ve ikinci işgalinde, Afganistan’da görev yaptı. Verdiği vur emirleriyle binlerce çocuk kadın sivilin ölümüne yol açtı.

Trump’ın Pentagon kökenli ekibinden Mattis, Ulusal Güvenlik Danışmanı eski general McMaster ve petrolcü Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un başını çektiği ekip İran’a karşı yeni bir eylem planı hazırlamış.

Reuters’in kimi görevde kimi eski 6 Amerikalı yetkiliye dayanarak verdiği habere göre ABD İran’a saldırı hazırlığında.

Bu topyekün bir saldırı değil ama çok geniş kapsamlı bir eylem planı.

9 Eylül’de Milli Güvenlik Konseyi’nde görüşülüp kabul edildikten sonra Trump’a sunulan planda İran’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki güçleri ile nükleer programı hedef alınıyor.

Reuters’e konuşan Amerikalı yetkililer, planın Eylül sonundan önce kamuoyuna açıklanacağını söylüyor.

Trump’ın BM Genel Kurulu’nda İran’ı ve nükleer anlaşmayı hedef alan sert sözlerinin arkasında bu planın yattığı belirtiliyor.

Reuters’in kaynakları “İran’ın finansal ve istihbari ilişkilerinin, nükleer programında yer alan kişi ve yerlerin, siber savaş merkezlerinin ve Suriye, Irak ve Yemen’deki dolaylı ordularının saldırı hedefi olacağını” belirtiyor.

İsrail ile birlikte kotarıldığı anlaşılan planın, Barzani’nin hukuksuz bağımsızlık referandumu gerilimine denk getirilmesi raslantı değil.

Dünyanın jandarması olma iddiası yerlerde sürünen, kendi içinde siyasi, ekonomik ve toplumsal olarak kargaşalığa sürüklenen Trump Amerikası için daha da kötüsü, Ortadoğu’yu ateşe veren Netanyahu faşizminin kılavuzluğu.

Dünyayı terör manyağı yapan IŞİD’i temizleyen İran’ı hedef alan Amerikan emperyalizmi her zamanki gibi gerçek dostu olan Siyonist-Selefi terörünü arkalıyor.

Şaşırdık mı ? Hayır.

İkinci İsrail’in eğer olursa nasıl bir yer olacağını da bu plan gösteriyor.

Hüseyin Vodinalı
aydinlik.com.tr, 24.9.2017

https://www.aydinlik.com.tr/trump-in-kuduz-kopegi-iran-in-pesinde-huseyin-vodinali-kose-yazilari-eylul-2017

https://hvodinali.wordpress.com/2017/09/24/telafer-katilleri/

+