BİR ŞİİRLE BAŞLAYAN…

ERDOĞAN MARŞI

Bir şiirle başlayan
Destanın aslanıdır
Hayırla yaad edilen
Ümmetin aslanıdır………..

diye devam ediyor.

Bir şiirle başlayan, diye başladığında marş; ekranda Tayyip’in o malum konuşma görüntüsü geliyor, altyazılarla birlikte:

Camiler kışlamız
Müminler askerimiz

Sonra anası Tayyip’i alnından öpüyor.
Arka fonda Türk bayrağı dalgalanıyor.

(Sözleri ve klibi: https://www.youtube.com/watch?v=Jjz0qv0eGuQ )

Oysa Tayyip destanı koca bir YALAN olduğu gibi;
İşte o şiir olayı da tepeden tırnağa DOLAN’dır.

Ancak erduvanî dininin mensupları bunu bilmezler.
Körü körüne ‘gıçının gılı’ olacak kadar taparlar.

– “Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan dünya lideri Erdoğan” sözüne henüz bir yalanlama, tepki gelmemiştir.

Oysa Tayyip’in çıkıp, “Sen ne diyorsun vatandaş, beni ALLAH’A ORTAK mı koşuyorsun!” demesi gerekirdi.
Dedi mi? Demedi tabi…

Klibe dikkat edin, gerçi zaten BİLİYORSUNUZ ama olsun, üşenmeyin yeniden bakın:

MİLLİ duygular öne çıkarılıyor.
Yani DİNDEN ziyade TÜRK MİLLETİ’nin kahramanlıkları, ve baştan sona TÜRK BAYRAĞI vurgulanıyor.
Klip bir kere geçmişten bugüne ATLI savaşçılarla askerlrle başlıyor Kİ Tayyip ata bile binemiyor. (Yani alay mı, övgü mü, belli değil)
(Marş’ın devamında ise 15 Temmuz’da hayatını kaybedenlere yer veriliyor, DİNİ duyguların isitismarı ile birlikte. Oysa şehide KELLE diyen de aynı Tayyip)
Daha önceki DOMBRA hırsızlığını söylemeye dahi gerek yok.

YaHU! diyesi geliyor insanın.
Tayyip, GÜRCÜYÜM deyip de TÜRKÜM demeyen kişi.
AKP mitinglerinde TÜRK BAYRAĞI’nın insanların kıçlarının altına alındığını, üzerlerinde yüründüğünü, çöplere atıldığını biliyoruz.
Millet değil ÜMMETİZ diyen de Tayyip.
TÜRK MİLLETİ yerine “BU MİLLET” diyen de Tayyip. (15 Temmuz’un ardından “Allah’tan ve milletten” af dilerken bile TÜRK MİLLETİ diyemedi)
Muhalefet partisinin belediyesine seçim döneminde Türk bayrağını kullanmayı yasaklayıp, Türk bayraklı seçim klibi hazırlayan AKP’nin reisi Tayyip.
İkinci Hava Kuvveti Komutanlığı’ndaki Türk bayrağını indirten de Tayyip’in AKP’si.
Örnekleri arttırsak, değil bu yazı, blog yetişmez.

Dönelim şu BİR ŞİİRLE BAŞLAYAN dümene.
Daha önce AYRINTILARA yer verdiğimiz bir paylaşımın son kesimi:

“TAYYİP ŞİİR OKUDUĞU İÇİN HAPİS YATTI” YALANI

Yargıtay 8. Ceza Dairesi Esas No 1998/ 10296. Karar No 1998/ 11672.
Sanık Recep Tayyip Erdoğan o konuşmasında şiir okuduğu için değil; “halkı din ve ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmek”ten mahkûm edilmiştir.

Yani nasıl oluyor?

Tayyip Erdoğan savcılığa çağrılıyor.
Çok muhtemelen halkı mezhep ve kin gruplarına böldüğü, Anayasal suç işlediği için savcı kendisini tutuklayacak.
İstanbul dışına kaçıyor.
Karısı Eminanım’ın memleketi Siirt’e gidiyor ve şiir okuyor.
Yani şiir okuduğu için savcı bunu tutuklamış oluyor.

RTE hep böyle mağdur mu olmak zorunda?

Üstelik hapis de yatmıyor…
Hapishane müdürünün odasında yatıp kalkıyor yani müdür, odasını ona bırakıyor.
Ve hemen önündeki, iyi halden çıkmak üzere olanların gezdiği serbest bahçede güzel bir yaz tatili geçiriyor.
Ama iş bununla kalmıyor…
Çit-duvar olmadığı için geceleyin şehre gidiyor; sivil gardiyanlarla gezip tozuyor; sonra da gelip müdür odasında kalıyor…

Ayrıntılı tekrarlarsak:

Tıpkı Bilal Erdoğan’a “Şu gün gel savcıya ifade ver” dendiği gibi; babasına da aynı şey söyleniyor.
Deniyor ki: “Recep Tayyip Erdoğan, şu gün ifade vermeye gel.”
Tayyip; avukatlarla, hukukçularla konuşuyor…
Suçu: Anayasal…
Hiç değilse ilk mahkemede serbest bırakılana kadar tutuklanmasını gerektiren bir suç olduğuna dair, avukatlar ve hatta Fethullah’ın avukatları dahi “tutuklama ihtimalin çok yüksek” diyorlar.
Emine Erdoğan’ın memleketine gidiyor.
“Nasıl olsa tutuklanacağım, bari bir kumpas kurayım” diyor belki de ileri zekalı?..

Sonra bu şiiri okuyor; şiirin suç olan bölümlerini…
Günü gelince de tutuklanıyor, içeri konuyor…
Ve onu müdürün odasında otel gibi ağırlıyorlar…

26 Ağustos bloğu
(Kadife Yumruk)

pS1.

AKP döneminde TÜRK bayrağı YARALIDIR.