PERİNÇEK’İ ANLAMAK

DOĞRU SEÇENEK
DOĞU PERİNÇEK

01/12/2016 tarihli Aydınlık gazetesinde şöyle diyor Doğu Perinçek:

– “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad açıklaması sorumsuz. Ordunun da Beşar Esad’ı devirme hedefi yok.

Makalesinin sonu:

(…) Şu anda yalnız Türkiye için değil, AKP yönetimi açısından da düzeltilmesi gereken bir durum ortaya çıkmıştır. Emin olun şu satırların yazıldığı sırada Hükümet yöneticileri, TSK komutanları ve Dışişleri yöneticileri de bu işin içinden nasıl çıkacaklarını düşünüyor ve konuşuyorlar. Ama bu görüşlerini söyleme cesaretine sahipler mi, bilemiyoruz, ancak umut ediyoruz. Vatan Partisi’nin farkı buradadır.
Rus uçağının düşürülmesinden sonraki sorumsuz davranışların sonuçlarını düzeltebildik, bakalım bu sorumsuzluğu nasıl düzelteceğiz?

Doğu Perinçek
01/12/2016, Aydınlık

( http://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/dogu-perincek/2016-aralik/devletin-ve-ordunun-esad-i-yikma-hedefi-yok )

Evet HAKLI olarak soruyor Perinçek: Nasıl düzelteceğiz?
Sorma HAKKI var çünkü; yıllardır siyonist emperyalizmle ve onun enstrümanlarıyla, FETÖ’süyle PKK’sıyla mücadele eden, uyaran; bir fotoğraf için milyonlar teklif eden fetullah hokkabazının teklifini tereddütsüz geri çeviren, satın alınamayan; en kritik dönemlerde Rusya, Çin, Suriye ve ilgili diğer ülkeler ile DEVLET düzeyinde görüşmeler yapan, ATATÜRKİYE için mücadele eden VATAN PARTİSİ’nin lideri Perinçek.
AKIL fışkıran hamlelerle, sabırla, AİHM’lerde Ermeni Soykırım Yalanı’nı tarihin çöplüğüne atan, Kıbrıs’ın Atatürk’ü DENKTAŞ’la omuz omuza Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni Rumlara peşkeş çekmeye kalkışanlara karşı direnen, Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesini sağlayan TALAT PAŞA Komitesi’ni temsil eden Perinçek.
Deniz Gezmiş’lerin en güvendiği kişilerden biri olan; ömrünün yarısını hapislerde ve mahkemelerde geçiren ATATÜRK MİLLEYETÇİSİ ULUSALCI bir insan Perinçek.

O sormayacak da başka kim soracak?

Ama sen misin böyle soran, sorgulayan, yanlışların peşini bırakmayan, hainlerin yakasına yapışan, öyleyse “al sana… al sana… al sana…” diye yıllardır saldırılara uğruyor. Her dönem, sürekli hedef haline geliyor. Artık gına getirten ezberledik iftiralara maruz kalıyor.

Avukatı değiliz ama, anlatalım.

Örneğin, MAOCU deniyor Perinçek’e.  Mao’cuydu, şimdi Kemalist oldu, deniyor. Bu çamur atmak mıdır, artniyet midir, algı mühendisliği midir, yoksa kara cehalet midir?
Bugün MAO’nun ÇİN’i, dünyanın merkezi haline geldi. Hong Kong, Macau gibi KANTON devletler ile Pasifik ticaretinin tamamını eline geçirdi. 2015 yılı ihracatı 1,2 trilyon euro olan Almanya bile (Ama bu böyle gitmez çünkü çalışacak GENÇ nüfusu kalmıyor) üretimini Çin’de yaptırıyor; Merkel ikide bir Çin’e gidiyor.
Biz hâlâ GÜMRÜK BİRLİĞİ DENEN KAPİTÜLASYONLAR çukurunda çırpınıp (Turfanda dışında domates ekmemiz bile YASAK; domatesi AB, İsrail’den alıp bize ihraç ediyor) ABD-AB tarafından sömürülürken; İTHALATI olmayan (Petrolü BRİCS’ten) CARİ AÇIĞI olmayan, net KÂRI (safi, 2016) 21 Trilyon Dolar olan dünyanın en zengin ülkesinden söz ediyoruz.
Güvenli ve BİREYİN EŞİTLENDİĞİ bir ülkeden söz ediyoruz.
Bugün Çinli turistler, dünyanın EN FAZLA harcama yapan insanları. Çünkü Çin ucuz (iç piyasa çok ucuz) ama milli hasıla o kadar yüksek ki, temettü (prim, ikramiye) olarak bunu alıyor ve yurt dışına çıkıyor yani para yemek zorunda!..
Peki ne oldu da ÇİN böyle AKILLI eşit-eşgüdümlü büyüdü?
Mao, kimi kendisine ÖRNEK aldı?
Castro ve yoldaşı Guevera’nın TABULARI İDOLLERİ kimdi?
Dünyanın bilinen tüm devrimcileri kimi İZLEDİLER?
Mao, “Ben Çin’in ATATÜRK’üyüm” demedi mi?
Castro, “Bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır devrimci Kemal Atatürk demedi mi?
Che, “Ben ATATÜRK’ü kendime model aldım” demedi mi?
Yani Çin, Mao’nun izinden ATATÜRKÇÜ bir yönetim kurdu.
(MAO geçişinden sonra ATATÜRK ve CASTRO modeline geçti.)
(Bakın yine CASTRO VE ATATÜRK’e dayandık!)
ÇİN başkanı Xİ ne diyor: Atatürk devrimleriydi Maou’nunkiler.
Devam ediyor: Üç bayrağım var:
1. Özyönetimci MAO (Sanayii devrimi mimarı).
2. Atatürk (Ulusal kimlik ve emperyalizme karşındalık).
3. CHE (Xİ = Che Guevera’nın adıdır).
(Diğer ikisi de Atatürk’ü bayrak edinmiş değil mi zaten)
İşte bu, hani AKLIN YOLU BİR denir ya, o misal:
ALLAH’IN PUSULASI EKSENİ >>>
A   T   A   T   Ü   R   K   ‘  e yönelmiş durumda.
Şimdi Perinçek neCİ: Maocu mu?
Yoksa  A T A T Ü R K Ç Ü  mü?

İyi ama bununla sınırlı kalmıyor ki iş.
Ardı arkası kesilmiyor karalamaların.

Başka ne deniyor mesela?
– MASON PERİNÇEK?
Doğu Perinçek ne diyor:
“Sayın Başkan, Sayın Yargıçlar; Biraz önce savcının benim hakkımda masonluk dedikodusu çıkartma girişimini, onun kendisi hakkında yapmış olduğu yasa dışı görev tanımının bir tezahürü olarak hepimiz burada görmüş olduk. Savcılık görevleriyle psikolojik savaş memurluğu görevi birbirine karıştırılmamalı. Bana hiç kimse mason olmayı önerme cesaretini gösteremez.” (Kaynak: 04 Ocak 2009, Aydınlık Dergisi)

Başka ne deniyor?
– PERİNÇEK ATATÜRK’E HAKARET ETTİ.
– ATATÜRK’E HAKARETTEN HÜKÜM YEDİ.
Perinçek, “Puttu Yük Oldu” başlığıyla 2000’e Doğru dergisinde yayımlanan yazı sebebiyle yargılandığı duruşmada; ceza veren mahkemede, hakimin önce kabul edip istediği, sonra karar duruşmasında işleme koymadığı bir bilirkişi raporu var. Yani işin içinde iş var. Ama tüm bunların dahası da var.
Kimisi, ya cehaletten ya kasten, “Perinçek hüküm yedi” diyor.
Kimisi, yani psikolojik savaş merkezleri, yazı başlığını içeriğinden kopararak Atatürk’e hakaret gibi yansıtıyor.
Bakalım, işin aslı nedir:
– “Doğu Perinçek 1988’de o yazı nedeniyle yargılanmış, önce hapse mahkum edilmiş ardından temyizle MAHKUMİYET KARARI BOZULMUŞ ve SUÇSUZ bulunmuştur. Savunmasında, ‘Atatürk’e duyduğum saygıyı değiştirebilecek güçte bir mahkeme yoktur. Bu nedenle kararınızın hiçbir önemi yoktur. Asıl savcılar bu davayı açarak, Atatürk’ün görüşlerini küçük düşürücü bulmuşlar, Atatürk’e hakaret etmişlerdir’ demiştir.”
Acaba kaçımız hakikatin peşindeyiz?

Başka ne deniyor?
– “Deniz Gezmiş, Doğu Perinçek ve Aydınlıkçılara hep karşıydı.”
– “Aydınlıkçılar 68’in dışındaydı.”
Ve daha bilimum benzeri laf, ama adı üstüne lafı güzef işte, boşsöz, yalan, iftira.
Bunun yanıtını, Perinçek’in şu sözleriyle verelim:
– “Bu başlığı sıkılarak attım. Ancak Türkiye çetin mücadele koşullarına girerken, gençliğimize borçlarımız var.” (Tamamını okumak için tıklayınız)

Bir başka ‘meşhur‘ iftiraya geçelim:
– APOCU deniyor, Apo’yla görüştü diye.
Apo ile görüşmeyen gazeteci kaldı mı? Ayrıca Perinçek, APO ile görüştü diye mi 25 yıl zindanlarda yattı?
Şafak Pavey’in annesi Ayşe Önal‘ından tutun da Türkiye’nin hemen hemen bütün önde gelen gazetecileri, Güneri Cıvaoğlu, Fatih Altaylı, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand, Cengiz Çandar ve diğerleri, hatta MİT Müsteşarı Emre Taner, Apo ile görüşmeler yapmışlar iken; bir siyasi parti lideri olarak değil gazeteci (2000’e Doğru dergisinin Genel Yayın Yönetmeni) olarak Apo’yla görüşen Perinçek’e niye saldırılıyor?
(İşin boyutunu, gerçeklere takla attırmayı aşıp, değme algı operatörlerine taş çıkartacak seviye tırmandıranlar da var. GİZLİ TANIK Şemdin Sakık: “PKK’nın birinci dönem koordinatörü Doğu Perinçek ve ikinci dönem koordinatörü Yalçın Küçük’tür.”)
Oysa o görüşmede Apo’ya,Emperyalizmin kuklası-enstrümanı olma’ diyor.
Zaten Öcalan, Perinçek’in kendisini uyardığını, DAHASI FIRÇALADIĞINI sonradan itiraf etmedi mi. (Aynı Öcalan, Baykal’ın kabul ettiği ‘PKK için milletvekilliği kontenjanı’ önerisini Perinçek’in reddettiğini de itiraf etmişti.)
Peki nedir şu meşhur BEKAA görüşmesinin özü, sözü?
O gün orada, TALATPAŞA KOMİTESİ vardı.
Hafız Esad, Lübnan’daki Beka vadisinde tuttuğu APO’yu, Talat Paşa komitesiyle görüşerek LÜBNAN’dan çıkarıp Moskova’ya gönderdi.
Talatpaşa komitesi bu kez Moskova’ya gidip, istihbaratın başındaki Putin ile görüştü. Putin bunun üzerine APO’yu RUSYA’dan çıkardı.
Apo, Afrika’da, Kenya’ya SEVK EDİLDİ.
Talatpaşa komitesi muvazzaf ve emekli subaylarla KENYA’ya gitti.
Kenya’da, konvoyun arasına girildi ve konvoyun arasından alınıp uçakla getirildi.
Peki tüm bunların Perinçek’le ilgisi nedir?
Apo’yu getirip sorgulayan kahraman subayımız, “Perinçek olmasaydı APO’yu tutuklayıp getiremezdim” demedi mi? (Çünkü APO’ya BEBEK KATİLİ adını takan, APO’nun gizli adresini veren Perinçek.)
Köpek gibi yalvarıyordu Apo: “BİTİRİRİM PKK’yı, onları ben bitiririm.” (Apo’nun itibarsızlaşıp köpekleştiği yazı dizisini hatırlayınız.)
(Ayrıca bakınız, Hasan Atilla Uğur: “Öcalan, Doğu Perinçek görüşmesinde, geldi bana nasihat etti dedi… Geldi, geldi Doğu Perinçek ve bana nasıhat etti. Bana fırça attı gibi söyledi yani. Ben bunların da hepsini hafızamda tabi tutuyorum.”
Hasan Atilla Uğur: “Doğu Perinçek, bakın, Allah gani gani rahmet eylesin, o mücahid, baş mücahid Denktaş’ı yanına alıp, Kemal Alemdaroğlu hocamı yanına alıp, İsviçre’lere Almanya’lara gidip, Ermeni soykırımı yoktur, biz VATAN SAVUNMASI yaptık diye haykıran bir insan. Ben bunu gördüm.”
https://26august.wordpress.com/2015/03/04/perincek-ocalan-gorusmesi/ )
Bunları yapan TALATPAŞA KOMİTESİ.
Ermeni soykırım yasasını fiyaskolayan da Talat Paşa Komitesi.
Talatpaşa komitesi en son neredeydi?
ÇİN’de (Başbuğ ve emekli generallerle en yüksek TOPLANTIYI yaptılar. Bu ekiplere Talat Paşa komitesi deniyor).
Talatpaşa komitesi şimdi de Rusya’da.
Yıldırım ile Rus başbakanını görüştürüyorlar.

Başka ne deniyor Perinçek için?
– “Mustafa Kemal’in değil Tayyip’in askeri oldu”
Derdi Tayyip mi, yoksa mevzubahis VATAN mı?
İyi o halde bakalım ne kadar Tayyipçi?
Bakalım Perinçek ne yaptı:
Kahraman Şehidimiz astsb. (Allah’ımız rahmet etsin) Darbeci generali öldürdü ve maalesef kendisini de orada öldürdüler ve bunun üzerine FETÖ’cüler Özel Kuvvetler’den deli gibi kaçtılar.
Bu, darbenin DÖNÜM noktasıdır.
Bu astsubay istese:
Generalin emrine uyardı.
Değil mi? Ama uymadı!
Nedeni?
Çünkü Ulusal ve A Kanal’a çıkan Perinçek BU DARBEYİ DURDURUN diye sürekli yayın yaptı.
O anı hatırlıyor muyuz?
– “5 Temmuz akşamı kalkışmanın başladığı saatlerde tespitimizi yaptık: ‘Bu Amerikancı Fethullahçı bir girişimdir.’ Tavrını net bir şekilde ortaya koyan Genel Başkanımız Doğu Perinçek bu girişimin TSK’yı temsil etmediğini vurguladı ve ‘Türk Ordusu bu girişimi bastıracaktır. Milletimizin içi rahat olsun’ dedi.”
( http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/gundem/darbe-gecesi-vatan-partisi-20094 )
( https://www.youtube.com/watch?v=17MZU0bn1sg )
Kahraman astsubay’ı PERİNÇEK kararlı hale getirdi.
O gece sabaha kadar Perinçek tüm kanallara 7 maddelik bir bildiri yayınladı.
Hepsi 15 Temmuz gecesi oldu.
Sonradan bu basına da yansıdı:
– “Darbeyi PERİNÇEK GRUBU önledi” ( http://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2016/darbeyi-perincek-grubu-onledi )
GRUBU deniyor, kim?
TALATPAŞA KOMİTESİ.
Talatpaşa kim?
– “1921 yılında Berlin Hardenberg Caddesi’nde bir Ermeni tarafından öldürüldü.” ( https://tr.wikipedia.org/wiki/Talat_Pa%C5%9Fa )
– “İttihat ve Terakki kurucularından ve önde gelen siyasetçilerindendir.” ( http://www.kimkimdir.gen.tr/kimkimdir.php?id=3549 )
Terakkiperver (İlerici Parti) kimin partisidir ayrıca?
Sonraki adı Halk Fırkası.
En son adı ise CHP.
Kurucusu kim?
Talatpaşa.
Atatürk de (yanlışlıkla Jön Türkler diye anılıyorlarsa da) TALATPAŞA KOMİTESİ’nin içindeydi.
Ermenilerin şehid ettiği Talat Paşa bir de sanki Atatürk gibi HALEN PERİNÇEK ELİYLE kutsal vatan emanetini yerine getiriyor gibi.

Bunlar ABARTI mıdır?
ALGI OPERASYONLARI mıdır?
Yoksa yalanların uydurmaların silinip atılması;
ALGI operasyonlarının temizlenmesi midir?

Anlayanlara PEKİŞTİRME olması,
Kuşkuda kalanlara TAFSİLAT olması için:
Perinçek faktörüne devam edelim…

TÜRK MİLLETİ’nin “TOPLAM DEVLET AKLI” (GİZLİ-GÖRÜNMEZ EL : NASTAVNİK) inanılmazları başarırken (Brics ve Şanghay vb.) sadece ve sadece onun yanında orada kim vardı?
Talatpaşa komitesini temsilen Perinçek.
Rus uçağının düşürülmesinden sonra Nastavnik RUSYA’ya gittiğide kim yanındaydı?
Putin’i, Lavrov’u ve diğer danışmanları (mesela enişte Dugyn) TÜRKİYE adına kim ikna etti?
Perinçek SURİYE’ye gidip ESAD’ı (PUTİN’i) RESMİ TÜRK ELÇİSİ olarak hep ikna etmedi mi?
( http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/rus-yetkili-bizi-vatan-partisi-ikna-etti-20242 )
( https://www.youtube.com/watch?v=CTEz-lwBzrU )
PUTİN ile Erdoğan’ın, Yıldırım’ın, bütün TSK’nın GÖRÜŞMESİNİ KİM YAPTI?
TSK+RTE’yi Fırat Kalkanı Harekatı’na KİM ikna etti?
Perinçek RUSLARLA Erdoğan’ı görüştürerek bu gücü ve kararlılığı vermedi mi ödleklik edenlere? (Ayrıca bknz. Perinçek Etkisi : http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/haberler/perincek-etkisi-rus-basininda-21846 )

Gerek Ermeni meselesinde gerekse ŞİÖ=BRİCS meselesinde;
TÜRK diplomatları, hükümet adamları varlar mıydı? (HİÇ YOKTULAR)
Sanki görünmez bir el “Siz dışarıda durun, biz bu işi yaparız” der gibiydi.
Örneğin; Aziz Sançar geldi Atatürk huzurunda ödülünü Atatürk’e bağışladı.
Çağrılmadıkları halde RTE ve hükümet oraya geldiler.
Hatta Atatürk huzurunda esas duruşa geçer gibi hazırolda beklediler.
Bunlar normal mi?

Sanki gizli bir el var ve o gizli el satranç oynuyor.
RTE ve AB’ye “Siz seyredin, siz oyuncu değilsiniz” diyor adeta.
Siz seyircisiniz diyor adeta.

Ama PERINCHEK orada.
Kenarda değil; sahnede.

Ve HAKKI olarak soruyor:
– “Bakalım bu sorumsuzluğu nasıl düzelteceğiz?”
Çünkü öteki, NÖBET geçirir gibi İKİNCİ bir ses duyar da konuşuyor gibi, diyor ki:
– “Biz Esad’ı devirmek için ordumuzu görevlendirdik.”
Buyrun buradan yakın!
Bir çuval inciri berbat ediyor.
Çünkü aklınca başkanlık kampanyasını şöyle başlatıyor:
– “Biz ve ordumuz Suriye’de Esed’i devirmek için varız. Halep de bizim, Musul da bizim kimse bunu durduramaz!” (Birkaç kez bu demeç verildi.)
Aynı gece üç kez Putin iki kez Çin başkanı arıyor.
Ertesi günkü askeri şura toplantısında (MGK):
– “Türkiye sınır güvenliğini korumak üzere orada, bizim Suriye topraklarında gözümüz yok” deniyor.
– “Suriye’nin toprak bütünlüğü esas olmak üzere kardeş Suriye halkının ve bölgedeki vatandaşlarımızın güvenliği için, PKK/PYD-YPG unsurlarının terör koridoru oluşturma hedeflerine izin verilmeyeceği vurgulanmıştır.” ( http://www.ntv.com.tr/turkiye/mgk-pkk-pydnin-teror-koridoru-olusturmasina-izin-verilmeyecek,Tu1vBi6jmUyNOtj6ztpzCA?_ref=infinite )
Putin YETMEZ diyor, “Beşar Esad çok rahatsız oldu ve ben onunla işbirliği yapmak zorundayım”.
Bizimki kendini yalanlayarak “Sözlerim yanlış anlaşıldı” diyor, “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı için oradayız”.
Tastamam şöyle diyor bizimki:
– “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’ye yönelik olarak düzenlediği ‘Fırat Kalkanı’ harekâtının hedefinin bir ülke veya kişi olmadığını ifade etti. ‘Sözlerimi kimse başka yerlere çekmesin‘ diyen Erdoğan…” ( http://t24.com.tr/haber/erdogan-firat-kalkani-operasyonunun-hedefi-bir-ulke-ya-da-kisi-degil-sozlerim-baska-yere-cekilmesin,374194 )
Sözlerini KİM başka yerlere ÇEKTİ Kİ ?
Kendi direkt girdi.
Öyle değil mi?

24 saatte fikir değiştiren ve 7 kez “Aldatıldık” diyen bir RTE’miz var.
Onu ABD, AB; FETÖ, PKK ve bilumum NATO gibi örgütler kandırdı.
Kandırma yalaması olduk çıktık.

Aklımızla alay ediyor.
Ve Türkiye’yi temsil ediyor.
Layık olduğumuz gibi yönetiliyoruz.
Ya da biz buna layık mıyız?..

Başa dönelim:
– “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad açıklaması sorumsuz. Ordunun da Beşar Esad’ı devirme hedefi yok.”
Ve HAKLI olarak soruyor Perinçek: Nasıl düzelteceğiz?
Sorma HAKKI var çünkü:
Arkasını o temizliyor.
BRİCS’e RUSYA’ya şunu anlatıyor Türkiye:
– “Türk Ordusu, sınırlarını El Bab’a kadar güvende tutmak üzere bu hareketi yapıyor (Fırat Kalkanı). Daha sonra yerini Suriye meşru güçlerine bırakacak ve çekilecek.”
Bunu, defalarca Çin’e ve Rusya’ya gönderilen ELÇİLERİMİZ (hepsi Aydınlık ve Ulusal TV grubu) izah ediyorlar.
Ve (Eski Genelkurmay başkanları vb. LAVROV+TÜRKİYE adına ortak bir heyet: SIRF TÜRK HEYETİ, sırf ATATÜRKÇÜ bir heyet) defalarca Rusya ve Çin’e gidip DEVLET BAŞKANLARIYLA görüşüyorlar.
Düşünün ki AYDINLIK yazarları, o dev güç Çin’in devlet başkanı Xİ (Şi, Che) ile görüşüyorlar, hem de saatlerce değil günlerce…
Bunlar normal mi?
Türkiye’nin hiçbir ilgisi ve talebi olmadığı halde gelecek yıl ŞİÖ ve BRİCS ENERJİ konferansının başkanlığı Türkiye’ye veriliyor.
Muhtemelen VATAN Partisi koordinasyonuyla…

İşte bu yüzden:

SİYONİST EMPERYALİZM saldırıyor.
Örneğin Rubin yerinde duramıyor, 2de1 saçmalıyor. ( http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/vatan-partisi-nden-rubin-in-perincek-grubu-erdogan-a-suikast-yapabilir-iddialarina-yanit-h125148.html )
Çünkü ABD ve SİYONİSTLERİN büyük korkusu PERİNÇEK.
Peki neden koca Amerika ve Yahudi enstitüleri ve Mason-Yahudi CİA’cılar (Fuller vb.) Perinçek’le uğraşıyorlar?
Neden ÖDLERİ patlıyor?
Perinçek kim ki?…….

İşte bu yüzden:

DOĞU PERİNÇEK
DOĞRU SEÇENEK

– “EY TÜRK TİTRE VE KENDİNE GEL/DÖN” (KAĞAN BİLGE)
– “KORKTUKLARI ŞEY OLUN, TÜRK OLUN” (M. KEMAL ATATÜRK)

(Kaynak: TARİHÇİ BABA)

pS.

Meraklısı/ilgilenenler için dipnotlar:

pS1.

(…) AKP yöneticileri, özellikle 15 Temmuz’dan sonra şunu vurguladılar: FETÖ’nün baş düşmanı, Tayyip Erdoğan değil, Vatan Partisi.
Strateji bilmiyorsak bile, FETÖ’ye bakarak doğru mevzide konumlanırız (…)

Doğu Perinçek
05/12/2016, Aydınlık

( http://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/dogu-perincek/2016-aralik/feto-mucadelesinde-hedefi-genisletme )

pS2.

03 Kasım 2016
Doğu Perinçek, Aydınlık

MUHALİFÇİLİK VE YAPICILIK
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Esed’in hükümdarlığına son vermek için oraya girdik” açıklamasını düzeltti. Bu, çok olumlu bir gelişme. Kendisini de kutluyoruz. Şimdi Suriye ile ilişkilerimizi düzeltmek için bu açıklama öncesinden daha elverişli olanaklara sahibiz.

VATANSIZ MUHALEFET VE VATAN İÇİN YAPICI MUHALEFET
Cumhurbaşkanının o sözlerinden sonra kimileri sevinçten ne yapacaklarını şaşırdılar. Yine muhalifçilik için bir fırsat doğmuştu. Çoğu zaman Suriye düşmanı konumları paylaşan bu muhalifçiler, birden Suriye dostu kesildiler.
Vatan Partisi ise, bu yanlışın düzeltilmesine odaklandı. “Devletin ve Ordunun Esad’ı yıkma hedefi yok” başlığıyla yayınladığımız bildiride ve Rota köşesinde, eleştiriyle yetinmedik, çözüm yolu gösterdik:
“Şu anda yalnız Türkiye için değil, AKP yönetimi açısından da düzeltilmesi gereken bir durum ortaya çıkmıştır. Emin olun şu satırların yazıldığı sırada Hükümet yöneticileri, TSK komutanları ve Dışişleri yöneticileri de bu işin içinden nasıl çıkacaklarını düşünüyor ve konuşuyorlar. Ama bu görüşlerini söyleme cesaretine sahipler mi, bilemiyoruz, ancak umut ediyoruz. Vatan Partisi’nin farkı buradadır.
Rus uçağının düşürülmesinden sonraki sorumsuz davranışların sonuçlarını düzeltebildik, bakalım bu sorumsuzluğu nasıl düzelteceğiz?” (Vatan Partisi Genel Başkanı’nın Basın Bildirisi, 30 Kasım 2016)
Bu bildiriden 24 saat geçmeden düzeltme yapıldı, hem de ayrı ayrı Millî Güvenlik Kurulu, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı makamlarından.

KÖTÜLÜKTEN SEVİNDİRİK OLANLAR VE İYİLİKTEN SEVİNENLER
Vatan Partisi’nin düzeltme olanağını gösteren bildirisi, Türkiye kamuoyunun ve devlet kurumlarının ötesinde, uluslararası düzlemde de geniş yankı yaptı. Rusya ve Batı Asya ülkelerinin televizyonları bu bildiriyi yayınladılar. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasının düzeltilmesi, yalnız Türkiye’nin değil, Batı Asya ve Avrasya ülkelerinin de sorunu olmuştu. Ve düzeltme, Türkiye’de olsun Türkiye dostları arasında olsun sevinçle karşılandı.
Ama muhalifçiler üzüldüler. Çünkü muhalifçilik yapma olanağını kaybettiler.
Bir vatansız ve emeksiz muhalefet var, bir de Vatan Partisi’nin vatan ve emek odaklı yapıcı muhalefeti var. Geçende değerli dostum Hıncal Uluç’un bu konuda Sabah gazetesinde öğretici bir yazısı yayımlandı. Herkese okumasını salık veririm.

MUHALİFÇİLERİN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ YAPICILARIN ÇÖZÜM OLANAĞI
Aslında AKP’nin her yanlış uygulama ve açıklamasında rastlıyoruz bu tutumlara. Bir muhalifçilik var, bir de yapıcılık.
Hemen belirtelim: Muhalifçiler hiçbir zaman iktidar olamazlar. Muhalifçilerin iktidar olduğu hiçbir zaman ve iklimde görülmemiştir. Çünkü toplum için çarkın çevrilmesi gereği var. Yanlışın yerine doğrunun konması ihtiyacı vardır. Çözüm olmalıdır, çözüm gösterilmelidir.
Muhalifçi, çözüm göstermiyor ve her uygulamanın daha kötü olmasından sevinç duyuyor. Türkiye’yi bölmek ve ekonomiyi çökertmek isteyenlerin sevinçlerini paylaşıyor. Pusuya yatmış, kötülüklerin özlemi içinde. Türkiye pusuya düştüğü zaman ise bir tek çözümü var: Tuzağa düşen Türkiye’de muhalefete devam etmek.

MUHALİFÇİLİĞE KİLİTLENENLERİN YUVARLANDIĞI MEVZİLER
Muhalifçi, muhalefetçiliğe kilitlendiği için, düşmanın mevzilerine yuvarlanıyor.
Örneğin AKP iktidarı 24 Temmuz 2015’te PKK’nın üzerine silahla yürüme kararı alıyor. Muhalifçiler, AKP iktidarını HDP/PKK’yı Meclise sokarak devirme planına geçiyorlar.
AKP iktidarı, FETÖ’nün üzerine yürüyor, muhlalifçiler sözümona FETÖ “mağdurlarının” elinden tutarak iktidara yürüme tazgâhına düşüyorlar.
AKP, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne yöneliyor, muhalifçiler ABD işbirliğinin faziletlerini döktürüyorlar ve AB kapısına bağlı kalmamız için çırpınıyorlar. Muhalifçi, “Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmaya karşı son adam kalıncaya kadar savaşacağız” diyor. ABD emperayalistleri bile bu kadar iddialı değil.
Muhalifçilerin bağımsız ve üreten Türkiye diye bir programları yok. Varsa bile o programa sadakatları yok. Yalnızca bozgunculuk var.
Yapıcı muhalefet ise, bozguncu değildir. Her durumda Türkiye mevzisindedir, milletin mevzisindedir, bağımsızlığın ve halkçılığın mevzisindedir. Her durumda çıkış yoluna sahiptir ve o yolda ilerler.

MUHALİFÇİLERİN İKTİDARSIZLIĞI YAPICILARIN İKTİDAR OLANAĞI
Bozgunculukla iktidar olunamıyor, muhalefet bile yapılamıyor. Çünkü halk için sorun, doğru programla doğru yönetilmektir.
Muhalefet, sürecin başarı vaat ettiği programa kilitlenerek iktidar olabilir. Başarıya ulaşacak program, hayallere değil, Türkiye’nin mecburiyetlerine dayanır. 19. Yüzyılın bilimsel devrimcileri ile ütopistleri ya da anarşistleri işte burada ayrılmışlardır. Bilimseller, ütopyacıların ve yıkıcıların en sonunda saray soytarısı haline geldiklerini saptamışlardır.
Bilimsel devrimci, tarihin mecburiyetlerini izler. Toplumun çıkarlarına göre “doğruya doğru, eğriye eğri” der. Böylece toplumla birleşme yolunda ilerler, güç toplar.
Anarşist yıkıcıdır. Yıkıcı olduğu için, toplumla birleşme şansı yoktur. Çünkü toplum için en olumsuz durum, yıkımdır ve çözümsüzlüktür. O nedenle muhalifçi, toplum içinde güç toplayamaz. Nasıl toplasın? Türk milleti, AKP’ye muhalefet edeceğim diye kötülüklerden fırsat umanları, kaderini kötülüklerle birleştirenleri, kötülüklerden sevinç duyanları tutmaz, onlara güvenmez, onların yolundan gitmez.
Muhalifçilik, sonsuza kadar muhalif kalır, muhalif olarak ölür. Muhalifçi, kendisini mübbeden iktidarsızlığa mahkûm etmiştir.
Yapıcılar ise, her durumda toplumun çıkarını savundukları için, tutarlılıkları ve kararlılıkları nedeniyle iktidar olurlar.

Doğu Perinçek
3.12.2016, Aydınlık

( http://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/dogu-perincek/2016-aralik/muhalifcilik-ve-yapicilik )

pS3.

Doğu Perinçek’ten 29 Ekim Mesajı

Türkiyemizin ABD ve piyonlarına karşı verdiği Vatan Savaşı aynı zamanda bir Cumhuriyet Savaşıdır.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında meydanlara dökülen vatanseverler bu savaşta vatan bütünlüğümüz için savaşan Mehmetçiğimizle, Köy Korucularımızla ve Polisimizle aynı cephededir.
Cumhuriyetimizin 93. yılında söz veriyoruz, Türk Milleti Vatan ve Cumhuriyet Savaşından zaferle çıkacaktır.
Artık yakıcı görev, Cumhuriyetimizin Devrim kanunlarını uygulamak ve Vatan Cephesinde yer almaktır.

Doğu Perinçek
Vatan Partisi Genel Başkanı
29 Ekim 2016

( http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/dogu-perincek-ten-29-ekim-mesaji-21339 )

– Doğu Perinçek: “İlk görevimiz şudur: Ordumuza sahip çıkacağız. İkincisi, ordumuz ile polisimiz arasındaki birliği güçlendireceğiz. Geniş Türkiye cephesini ABD’nin Türkiye’deki planlarına karşı, Suriye’nin kuzeyinde ABD-İsrail koridoru açma girişimine karşı oluşturacağız. Polisimiz ile ordumuz arasındaki birliği güçlendireceğiz.
Vatan Partisi görevinin başındadır! (16 Temmuz 2016, Vatan Partisi : http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/darbeyi-14-gun-once-milletimize-duyurduk-19974 )

– Doğu Perinçek: “Türkiye Atlantik’in zincirini kırmaya başlamıştır. ABD Dışişleri ticaret açığını dolar basarak kapatıyor. Dolar ve avro saltanatı bitiyor. Atlantik sistemi bitti. Dünün yoksul ülkeleri bugünün dünyasını besliyor. Amerika Çin’e hurda kağıt satarken Çin Amerika’ya yüksek teknoloji satıyor. Artık Asya’dayız ve oradan nefes alıyoruz. Vatan Partisi bugünleri yıllar öncesinden görmüştü ve borçlanma ekonomisine hayır demişti. Türkiye’yi ihraç eden ülke konumundan ithal eden ülke konumuna getirmişlerdir. Artık Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) dönemi gelecektir. KİT’leri yeniden kamulaştıracağız. Yeniden tarımı destekleyeceğiz. Üretim ekonomisini inşa edeceğiz. Bu krizin sonunda milli bir hükümet çıkacaktır. Vatan Partisi bu milli hükümetin merkezidir.” (04 Aralık 2014, Aydınlık : http://www.aydinlik.com.tr/politika/2016-aralik/bu-krizden-milli-hukumet-cikacak )

– Doğu Perinçek: “Avrupa ile Asyalı bir ülke olarak ilişki kuracağız” (24 Kasım 2016, Vatan Partisi : http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/gundem/dogu-perincek-avrupa-ile-asyali-bir-ulke-olarak-iliski-kuracagiz-21706 )

– Doğu Perinçek: “Türkiye Atatürk Devrimini ancak Avrasya’da konumlanarak tamamlayabilir. Atlantik ülkeleri, Türkiye’yi bölmeye ve Atatürk Devrimini yıkmaya kalkıştılar. Rusya, Çin, Hindistan, Türk Cumhuriyetleri gibi Avrasya ülkeleri ise, Türkiye’nin Atatürk Devrimi rotasına girmesini istiyorlar. Türkiye’nin yeri, Batı Asya Birliğindedir ve Avrasya Birliğindedir.” (27 Haziran 2016, Vatan Partisi : http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/turkiye-bati-asya-ve-avrasya-da-konumlanmali-19835 )

– Doğu Perinçek: “Çözüm, borç batağında değil, Üretim Ekonomisindedir. Çözüm, Millî Direnme Ekonomisindedir. Çözüm, Üretim Ekonomisini kuracak Millî Hükümettedir. (17 Ağustos 2016, Vatan Partisi: http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/dogu-perincek-kamu-ekonomisi-olmazsa-milli-irade-olmaz-20316 )

– Doğru Perinçek: “Rusya ve Çin’in kurduğu Şanghay İşbirliği Örgütü artık dünyanın motoru, lokomotifi oldu. Türkiye açısından bakarsak; Türkiye’nin en büyük ortağı Çin, ikincisi Rusya. Nerede Amerika? Bizim ticari ortaklarımız Rusya ve Çin. Üçüncüsü Almanya.” (08:13 04.12.2016, Sputnik: https://tr.sputniknews.com/politika/201612041026128733-perincek-turkiye-asya/ )

– TÜRKİYE’NİN YERİ : BRİCS & ATATÜRKİYE ( https://26august.wordpress.com/2015/11/19/turkiyenin-yeri/ )

pS4.

İKİNCİ AMASYA TAMİMİ

(…) Türkiye’yi bölenlerin düşmanıyız.
Bizi çiğnemeden hiç kimse Türkiye’yi bölemez.
Ve bizi çiğneyemezler…
Biz TÜRK MİLLETİ’yiz.
(…) Vatan Partisi Türk Bayrağı altında o Gezi hareketini onmilyondan fazla insanın katıldığı Gezi hareketini Iğdır’dan Edirne’ye kadar birleştirdi.
Bunları başardı.
Ermeni soykırımı yalanlarını bütün dünyada, Avrupa’sını Amerika’sını dize getirdi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden o kararı on yıllık mücadeleyle çıkarttı.
Bu başarıları kazanan, daha iktidara gelmeden iktidar görevi yapan, devletin yapamadıklarını gerçekleştiren Vatan Partisi, iktidara gelecek ve iktidar olarak işte devletin yapması gerekenleri yapacak.
ATATÜRK CUMHURİYETİ’ni yeniden, hem devlet katında hem toplum katında yeniden inşa edeceğiz; 6 Ok’la.
6 Ok’la.
BİZ 6 OK’UN PARTİSİYİZ.
Biz ALTI OK‘un partisiyiz.
Kılıçdaroğullarının düşman olduğu 6 OK’un partisiyiz.
Devletçiliğin, Halkçlığın, Cumhuriyetçiliğin, Milliyetçiliğin, Laikliğin, Devrimciliğin partisiyiz.
6 OK Türkiye tarihinin tılsımı, sihiri, efsanesi…

Doğu Perinçek
VATAN PARTİSİ Genel Başkanı
27 Nisan 2015, İzmir

( https://26august.wordpress.com/2015/04/28/izmir-ikinci-amasya-tamimi/ )

pS5.

26 Ağustos bloğu paylaşımı:

VATAN PARTİSİ’NİN GÖREVİ

– “CHP’nin kırılan altı okundan bir diğeri, laikliktir. CHP, şeriatçı yapılanmalara karşı gerekli mücadeleleri lâyıkınca yapamamıştır. Özellikle fethullahçı kadrolaşmaya karşı, söylemlerin ötesinde hiçbir önlem alamayan CHP’nin kimi yöneticileri, bu yapılanmanın şeyhi ile görüşme yapacak ölçüde gaflet sergilemiştir.” (Dr. Necip Hablemitoğlu, 12-13 Haziran 1999, Ankara)

(…) VATAN PARTİSİ;

HADİS İSLAM misali HADİS ATATÜRKÇÜLÜK sinsi siyaseti yürütenlerin tekerlerine çomak sokuyor.

Bu sinsi kurnazların haricinde, samimi olanları da uyarıyor:

– Nasıl ki Resulullah ss efendimizi sevdiğine inanıp o’nun adına UYDURULAN hadislere kanarak Kur’an’dan (yani ALlah’ın dininden) kopan ama Allah’ın emirlerine uyduğunu sanan hadisçi (tahkiki değil, taklidi) müslümanlar varsa;

– Benzer şekilde, hatta neredeyse “tıpkısının aynısı”, Atatürk’ü seven ancak Atatürkçülük’ten az ya da çok uzaklaşmış ve/ya Atatürkçülüğü tam anlayamamış kavrayamamış hadisçi (akli değil, nakli) Atatürkçülere :

ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNİ hatırlatıyor.

Yani, VATAN PARTİSİ;

Dahili ve harici düşmanların,
her türlü yolu-yöntemi, bütün imkanları kullanarak;
Türk milletinin zihninden silmeye kazımaya çalıştıkları,
UNUTTURMAK için çabaladıkları

ATATÜRK’ü ve
ATATÜRKÇÜLÜĞÜ >>>
DİRİ (CANLI) TUTUYOR;

“ALTI OK”A SAHİP ÇIKARAK >>>
ATATÜRKİYE UMUTLARINI YAŞATIYOR.

Ve asla kuşkumuz olmasın ki, ergeç;
NİCELİK değil; NİTELİK kazanacaktır.
Bugünkü aymazlar anlamasalar da…
Tarih bunu yazacaktır.

Ona sebep, binde 1 olmuş 3 olmuş,
Aldığı oyun şimdilik bir önemi yok.

Çünkü mevzubahis VATAN’dır…

( https://26august.wordpress.com/2015/06/12/vatan-partisinin-gorevi/ )

Yoksa, “VP 160 bin oy aldı” mı deniyor hâlâ?
Atatürk 160 bin asker bulamamıştı, diyoruz.

pS6.

02 Mart 2016
Doğru Perinçek, Aydınlık

(…) Dünyada örgütlü siyasal önderliği bulunmayan bir Kurtuluş Savaşı veya devrim örneği yoktur. Siyasal Parti, iktidar mücadelesinin biricik aracıdır.
Atatürk’ün hayatı, Harbiye yıllarından son nefesine kadar Partili bir devrimcinin hayatıdır. Nitekim Hatay mücadelesi yıllarında Cumhurbaşkanlığını bırakmayı ve Partinin başına geçmeyi düşünmüştür. Atatürk, kendisinin üstlendiği en önemli görevin, Cumhurbaşkanlığı değil, fakat CHP Genel Başkanlığı olduğunu belirtmiştir. Çünkü Öncü Partinin Türk Devrimindeki rolünü biliyordu. Devrimlere, Cumhurbaşkanları değil, Devrimci Partinin Başkanı önderlik eder.
Atatürk’ün partisi olmasaydı, İstiklâl Savaşı da başarılamazdı, Cumhuriyet Devrimi de.

( http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/rota-yazilari/dogu-perincek-ataturk-un-partisi-olmasaydi-18462 )
( http://www.aydinlik.com.tr/ataturkun-partisi-olmasaydi )

pS7.

DOĞRU SEÇENEK
DOĞU PERİNÇEK