ŞENER’DEN HİLMİ’YE
Keser döndü sap döndü durumu mu?
Yani öküz öldü ortaklık bozuldu mu?
Yoksa bilmediğimiz saplar mı dönüyor?..
Hem hedef gösteriyor.
Hem uyardı diyor…
Ta o günlerde belirtmiştik.
Nedim Şener ve Ahmet Şık tutuklandıklarında, “işin içinde iş” olduğunun altını çizmiştik.
Çünkü bu bir FETÖ İÇ HESAPLAŞMASI idi:
– “Siz misiniz kitap yazan!..” [pS1]
Dikkat edildi ise eğer:
Onlarca insan aleni mağdur edilerek gözaltına alınıp akıldışı sorguların ardından zindanlara tıkılırken GIKLARI ÇIKMAYANLAR;
Her nedense ŞENER-ŞIK ekürisi sözkonusu olunca birden şahlanmışlar, dünyayı ayağa kaldırmışlardı.
Hiç kimseye vermedikleri desteği o ikisine vermişler; “haksızlık karşısında susmayan demokrasi havarileri” kesilivermişlerdi.
Onların canları can da; diğerlerininki patlıcan mıydı?
Geriye dönüp bakalım…
Fransız gazeteci-yazar Arianne Bonzon 2014 Ocak’ında şöyle diyordu:
– “Bazı entelektüellerse neo-tarikat ile çalışmayı reddetti, fakat büyük kısmı kabul etmişti. Gülen hareketenin çok sayıdaki ve genellikle ilerici eylem ve inisiyatifine katılımlarıyla, bu hareketin odağı haline geldiği suçlamalar arasında sıkıntıya düştüler, mesela gazeteci Ahmet Şık ve Nedim Şener’in hareketin gizli olduğu varsayılan icraatını ifşa ettikleri gerekçesiyle tutuklanıp hapse atıldıklarında olduğu gibi…” ( https://26august.wordpress.com/2014/01/11/faydali-aptallar/ )
Ne yapmışlar; Şener ile Şık?
Gizli icraatları İFŞA etmişler.
Çünkü İÇERİNDEN geliyorlarDI…
2014 Ocak, Hürriyet haberi:
– “Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla’nın haberine göre; Savcı Muammer Akkaş, gazeteci Nedim ŞENER tarafından Twitter’da Hrant Dink cinayetinde kamu görevlileri ile ilgili soruşturmayı 3 yıldır yürütmesine rağmen davaya dönüştüremediği için eleştirilmişti…” ( https://26august.wordpress.com/2014/03/20/komiterdogan/ )
25 Haziran 2015, Aydınlık:
– “Savcı Muammer Akkaş’ın, Dink cinayeti soruşturmasında Ramazan Akyürek’i kurtarmak için, Ergenekon sürecinde bazı sanıklara iftira attığı mahkeme kararıyla kesinleşen ve 3,5 yıl hapis cezası alan Hacı Ali Hamurcu’dan Doğu Perinçek’in adını vermesini istediği ortaya çıktı. Posta gazetesi yazarı Nedim Şener tertip niteliğindeki olayı dünkü köşe yazısında aktardı. Şener, savcı Muammer Akkaş’ın cemaatçi polisleri sahte tanıklar bularak yönlerdirme ifadelerle nasıl kolladığını yazdı.” ( https://26august.wordpress.com/2015/06/25/fetullahi-kurtarma-kumpasi/ )
Şener, FETÖ’yü dürtüyor.
Tehdit mi? Yoksa İFŞA mı?
Ya da başka sebepler mi?
Şimdi o Şener çıkıyor, darbe girişimini araştırma komisyonu’nda, çoklarınca CEMAAT’İN TSK İMAMI olduğu (hadi “bilinen” demeyelim de) iddia edilen TAVUK lakaplı Hilmi ÖZKÖK’ü kurtarmaya (mı?) çalışıyor.
Yoksa cidden ele mi veriyor…
Diyor ki:
– ÖZKÖK, FETÖ’ye karşı, AKP’yi uyarmıştı.
– Bunun teee 2004’te yapmıştı.
Yani?
– ÖZKÖK görevini yaptı,
demeye mi getiriyor…
Yoksa değil mi?
Öyle mi?..
Bakalım:
09:34 07.11.2016
Sputnik
‘Orgeneral Özkök: Devlet içinde devlet özelliği gösteriyor’
Gazeteci Nedim Şener’in Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na aktardığı, dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök tarafından Haziran 2004 MGK’sına yapılan sunumda, “Grup, ‘devlet içinde devlet’ özelliği göstermekte ve özellikle okulları, milli eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmektedir” sözleri yer aldı.
Gazeteci Nedim Şener tarafından TBMM’de kurulan Araştırma Komisyonu’na, Gülen örgütüne ilişkin kararın alındığı Ağustos 2004 MGK’sından bir önceki MGK olan 24 Haziran 2004 tarihli toplantıda Özkök’ün yaptığı sunum iletildi. Sunumda, Gülen hareketine yönelik şu uyarılar dikkat çekti:
Sunumda, “Hiçbir kuvvet tarafından geri adım atmaya zorlanamayacağı bir duruma ulaştığında, mevcut rejimi yıkarak yerine dini esaslara dayalı bir rejim kurma amacını ılımlı görünümü altında gizlemektedir” ifadeleri yer alıyor. Sunumda “Grup, ‘devlet içinde devlet’ özelliği göstermekte ve özellikle okulları, milli eğitime alternatif bir anlayışla yönetilmektedir” denilirken “Devlete karşı savaş vererek amaçlarına ulaşmanın yıpratıcı olduğunu bilerek sistemle ters düşmek yerine, onunla barışık ama onu içten içe ele geçirici bir politikayı yeğlemektedir” ifadeleri de var.
Milliyet’ten Meriç Tafolar’ın haberine göre, sunumda, İran İslam Devrimi’nin ardından ülkesine dönen Humeyni anımsatılarak, “İran’da şartlar hazırlandıktan sonra Humeyni’nin dönüşünün sağlanmasına benzer bir rolün Gülen için de planlanmış olabileceği değerlendirilmekte” denildi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, iktidarın, FETÖ ile mücadelede miladı Ağustos 2004 tarihli MGK kararı olarak alması gerektiğini açıklamış, dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök, hükümeti uyardıklarını ifade etmişti. Özkök’ün açıklamalarına tepki gösteren Başbakan Binali Yıldırım ise “Eski bir Genelkurmay Başkanı çıkıp diyor ki ‘2004’te uyardık.’ Ne uyardınız, karara bakıyoruz, ‘Nur cemaati ve hizmet hareketi izlenmelidir.’ Kırmızı çizgi, terör faaliyetinin başladığı gündür, o da 17 Aralık’tır. Hiç kimse eline silah almadıkça terör örgütü muamelesi göremez” ifadesini kullanmıştı…
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201611071025675487-orgeneral-ozkok-feto-devlet/ )
(Hatırlanırsa, eğer:
Hüseyin GÜLERCE >>> ÖZKÖK’ü kollamıştı.
Bknz. KRİPTO MUSUN BE ADAM : https://26august.wordpress.com/2016/10/26/kripto-musun-be-adam/ )
Aslında Nedim Şener,
Meclis Araştırma Komisyonu’ndaki ifadelerinde,
Hilmi Özkök’ü hedef gösteriyordu.
Bakalım…
00:37 26.10.2016
Sputnik
Nedim Şener: FETÖ yapılanmasında kilit isim Hilmi Özkök
Darbe girişimini araştırmak için kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nda konuşan gazeteci Nedim Şener, “FETÖ yapılanmasına göz yumulmasının kilit isimlerden birisinin Hilmi Özkök olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar ‘TSK içinde, emniyette, eğitimde örgütlenmiştir’ dese de kendi kurumu içindeki yapılanmaya karşı mücadele vermemiştir” dedi…
… Şener, FETÖ’cülerin, Bilal Erdoğan’ı öldürtmeyi planladığı yönünde bir ihbar mektubunu da Komisyon üyeleriyle paylaştı…
… FETÖ’nün ilk yüzünü, Hrant Dink cinayetinde gördüğünü anlatan Şener, Dink cinayetinin ardından Malatya’da Zirve Yayınevi’nde katliam gerçekleştirildiğini, ardından Ümraniye’de bombalar bulunduğunu ve Ergenekon operasyonunun da başladığını aktardı. Belgelere göre Dink’in öldürüleceğinin açık bir şekilde ihbar edildiğini ancak hiçbir kurumun bir tedbir almadığını dile getiren Şener, cinayeti işleyen Ogün Samast’ın FETÖ’cü güvenlik güçlerince yönlendirildiğini ifade etti.
Hrant Dink cinayeti ve İstihbarat Yalanları adlı bir kitap yazdıktan sonra hayatının tamamen değiştiğini, tehditler almaya başladığını söyleyen Şener, “Karşımda polisleri değil, FETÖ’cüleri buldum. AKP’lileri kızdıracak çok kitap yazdım ama böyle tehditler, esrarengiz telefonlar almamıştım, tutuklanma endişesi yaşamamıştım. Erdoğan ile cemaatin kavgasının tohumunun Hrant Dink cinayeti olduğunu düşünüyorum. 7 Şubat 2012 MİT krizi, 3 bakanın karıştığı yolsuzluk operasyonları da FETÖ darbe girişiminin devamıdır” diye konuştu.
… Şener, MİT’in 24 Haziran 2004 yılında yaptığı Milli Güvenlik Kurulu sunumunda FETÖ’cülerin yapılanması konusunun açıkça belirtildiğini ifade etti. Devletin FETÖ’nün yapılanması hakkında bilgi sahibi olduğunu öne süren Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, yaptığı sunumda ‘FETÖ’cü irtica grubu devletin tüm kadrolarında, özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı, emniyet teşkilatı ve TSK’da kadrolaşmayı, bünyesinde bulunan vakıf, okul, dershanelerde eğittiği gençlerle bir taban oluşturmayı ve kendisine maddi destek sağlayacak sermayeyi oluşturarak, dini ele alarak bir devlet kurmayı esas alan bir strateji geliştirmiştir’ diyor. Yani bunu okuduğunuz zaman, ekonomide nasıl yapılandığını, çok büyük ölçekli 695 şirketinin bulunduğunu, devlete paralel bir yapı oluşturduğunu, devlet içinde devlet olduğunu anlatıyor, bu sunum. Bunlar gizli belgeler falan değil. Paralel devlet yapılanmasının tarif edildiğini ama hiçbir önlem alınmadığını, sadece siyasetçiler değil, bürokratların da hiçbir tutum takınmadığını görebiliyoruz. MİT’in kendi personeline eğitim kitabında FETÖ’den bahsettiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla her şeyi bildiklerini görüyoruz. FETÖ yapılanmasına göz yumulmasının kilit isimlerden birisinin Hilmi Özkök olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar 2004 yılı sunumunda ‘TSK içinde, emniyette, eğitimde örgütlenmiştir’ dese de kendi kurumu içindeki bu yapılanmaya karşı hiçbir mücadele vermemiştir.”
FETÖ’cü generallere, kadrolara yer açılması için Ergenekon ve Balyoz operasyonlarının yapıldığını ifade eden Şener, 15 Temmuz darbe gecesinde de yeni oluşan kadroların etkili olduğunu kaydetti. FETÖ’nün 2000’den sonra devlet içindeki yapıyı ele geçirmek istediğini, bunun için toplumu endişeye sevk edecek provokatör eylemlere göz yumduğunu belirten Şener, TSK içinde de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, eski Genelkurmay Başkanları Necdet Özel, Hilmi Özkök dönemlerinde FETÖ ile mücadele edilmediğini savundu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Hilmi Özkök’e yönelik iddialar üzerine konukların tekrar dinlenmesini istedi ve komisyonda bu konunun görüşülmesini teklif etti.
FETÖ’nün ana soruşturmalarının son derece sağlıklı yürütüldüğünü aktaran Şener, Gülen’in darbe girişimine ‘tiyatro’ diyenlerin iddialarına ilişkin ise “Bu bir savunma ifadesidir. Askerlerin ifadelerini görüyoruz, tiyatro ifadesi geçmiyor, hiçbiri ‘biz Erdoğan ile hükümet ile anlaştık’ demiyor. Tiyatro savunmasına giren bu işin failidir, zihnen ve fiilen içindedir” dedi.
Şener, Gülen’in kendi örgütü içinde de güvenirliliğini yitirmeye başladığını belirterek, “Son zamanlarda videolarındaki o saçma sapan konuşmaları, örgütü tekrar toparlamaya çalışmasıdır” ifadesini kullandı.
Gülen’in ABD’de kalış şeklinin CIA’nın bir operasyonu olduğunu anlatan Şener, şu değerlendirmede bulundu:
“Dünyaya ve Türkiye’ye büyük bir oyun oynuyorlar. Her gün videolar önünde ‘Fetullah Gülen’ denilen bir şizofrenik yapı, bize sanki bütün örgütü ‘o temsil ediyormuş’ görüntüsü veriyor, hayır. Beyaz Saray ile ABD Dışişleri Bakanlığı ile istihbarat örgütleriyle ilişkilerini yürüten bir sürü adamları var. Arkada bir laboratuvar var, başka türlü ayakta durmaları mümkün değil.”
Komisyon üyelerine seslenen Şener, “Çok iyi niyetli olduğunuza eminim, dışarıda sizin yaptığınız çalışmaları takip eden FETÖ çetesi var, siz kavga ederseniz onlar kazanacaklar. Siyasi tartışmaları bir kenara bırakın, karşınızda FETÖ diye bir çete var” dedi.
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201610261025478719-nedim-sener-feto-darbe-komisyonu/ )
Şimdi sorgulayalım:
Şener’in ISRARLA üstüne gittiği iki ANA konu var:
Biri DİNK cinayeti, diğeri AHMET HAKAN şahsı.
Peki, FETÖ’yle ilgili:
– ANA soruşturmalar son derece sağlıklı mı yürütülüyor?
Özkök UYARDI deniyor ya…
O halde, AKP de işin içine katılıyor.
Doğru:
– Arkada bir LABORATUVAR var.
Ne diyor Şener:
– Dışarıda sizin yaptığınız çalışmaları takip eden FETÖ çetesi var.
İçeride yok mu…
Şener, son yazısında (07 Kasım 2016) Murat Sabuncu’ya [pS3] sesleniyor:
– “Beni Ergenekon Terör Örgütü üyesi yani ETÖ’cü diye tutukladıklarında şimdi FETÖ’cü diye tutuklanan Murat yanımdaydı.” ( http://www.posta.com.tr/ben-eto-cu-murat-feto-cu-nedim-sener-yazisi-1240278 )
pS1.
NEOCONLARIN NEOLARI
29 Kasım 2015
KADİFE YUMRUK
Gazeteciler, yazalarlar, akademisyenler, askerler komplolarla haksız yere tutuklanıp zindanlara atılırken seslerini çıkarmayanlar…
Nedim Şener ile Ahmet Şık gözaltına alındığında neden ortalığı ayağa kaldırdılar, neden aralıksız hiç susmadan tepki verdiler?
Ex. Cemaatçi oldukları için olmasın?
Kitap çalışması yüzünden F Tipi ile ters düşüp kulakları çekilmiş olmasın (cezalandırılmış olmasınlar) sakın?
Hatırlayalım:
Aydınlık gazetesinin haberinden:
ABD’NİN “YENİ” DOSTLARI
Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Amerika’dan “cesur kadın” ödülü alan CHP Milletvekili Şafak Pavey onuruna önceki akşam evinde resepsiyon verdi. Resepsiyona katılanların neşesi gözlerden kaçmadı. Şaraplar içildi. Davetliler arasında yer alan Nedim Şener’in tahliye sevinci paylaşıldı. Ricciardone’nin, CHP heyetine dönerek “YENİ DOSTLARLA tanışmaktan gurur duyuyorum” demesi dikkat çekti.
Resepsiyona CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun yanı sıra BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, BDP’li TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, işgalden sonra NATO’nun Afganistan’daki Kıdemli Sivil Temsilcisi görevini üstlenen eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin ve içlerinde Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün‘ün de yer aldığı çok sayıda milletvekili ile iş kadını Leyla Alaton ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.
Resepsiyonun sürpriz konukları da vardı. Ricciardone, Gazeteci Nedim ŞENER ile Hrant Dink’in eşi Rakel Dink‘i de evine davet etmişti.
… Kürsüye ilk çıkan Ricciardone, sözlerine, “Değerli konuklarımız ve değerli dostlar tekrar hoşgeldiniz. Burada ben her zaman ESKİ dostları görmekten ve YENİ dostlarla tanışmaktan gurur duyuyorum” diyerek sözlerine başladı. “Eski” sözcüğünü söylerken salonun sol tarafına, “yeni” ifadesini kullanırken sağa, yani CHP heyetinin olduğu tarafa baktı. Yüzündeki gülümseyişi ise gizlemedi. Ricciardone, ödül için de şunları söyledi: “Dünya cesur kadınlarla çok daha güzelleşiyor. Şafak Pavey‘in genlerinde var cesurluk. Çünkü biliyorsunuz yıllar önce annesi Ayşe Önal da Clinton tarafından en cesur kadın seçilmişti.”
… Şafak Pavey, ABD’de 2012 Uluslararası En Cesur Kadın Ödülü’nü 9 Mart’ta, First Lady Michelle Obama’nın da katıldığı törende, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan almıştı.
(23 Mart 2012, Aydınlık)
( http://dunya48.fr/siyaset/8848-abd-buyukelciliginde-yeni-dostlar-bulustu )
Bir başka haber:
ABD Büyükelçisi wikileaks olayından sonra tekrar İstanbul etkinliklerinde
ABD Büyükelçisi Francis J. Ricciardone bir basın toplantısı düzenleyerek İran, Suriye ve gündemdeki konularla ilgili açıklamalar yaptı.
… Ricciardone sözlerini sonunda, gazeteciler Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın serbest bırakılmasından dolayı “büyük mutluluk duyduğunu” söyledi.
Tasep.org
… Ahmet Şık ve Nedim Şener’in durumunun sorulması üzerine “Çok mutluyum” cevabını verdi.
DHA (29 Mart 2012)
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Odatv vb. davalarda zulme uğrayan yüzlerce insanımız için ne düşündü Ricciardone? Tertiplerle mi meşguldü…
Peki Ahmet ŞIK necidir?
Bugün twitter’dan yazdıklarına bakalım:
28 Kas 2015 (02:09 ~ 02:18)
– Tahir Elçi’yi tutuklamak yerine katletmeyi tercih ettiler. Katil sürüsü bir mafyasınız.
– Baro başkanından sokaktakileri kadar Kürtleri öldür, katledemediğini tutukla, gazetecileri zindana at. Sonra PKK terör örgütü öyle mi.
– Devletiniz teröristtir.
( https://26august.files.wordpress.com/2015/11/ahmet_shik_twit.jpg )
DevletİNİZ derken…
KürtÇÜlük yaparak PKK’nın avukatlığına soyunurken…
Gazeteci değil miydi arkadaş?
Nedim Şener gibi…
Ex-cemaatçiler.
Amerikancılar…
Kürtçüler…
Demek ki F Tipi’nden farklı bir çizgide değiller.
( https://26august.wordpress.com/2015/11/29/neoconlarin-neolari/ )
pS2. AYrıca bknz.
– SIR GÖRÜŞMELER (18 Ağustos 2014, 26 Ağusos bloğu : https://26august.wordpress.com/2014/08/18/sir-gorusmeler/ )
– TANAL-TEKİN ve CEMAAT (04 Kasım 2015, 26 Ağusos bloğu : https://26august.wordpress.com/2015/11/04/tanal-tekin-ve-cemaat/ )
– RÜZGAR GİBİ GEÇTİ (14 Kasım 2013, 26 Ağusos bloğu : https://26august.wordpress.com/2013/11/14/ruzgar-gibi-gecti/ )
pS3.
Sabuncu’dan hatıralar:
– CHP bir kere şaşırtsın, başörtüsüyle uğraşmasın: “… Kadınların ne giyip giymeyeceklerine, bedenleri üzerindeki söz haklarına ne iktidardan ne muhalefetten artık müdahale gelmese. 90 yılda bir mesafe kaydedilmiş olsa.” (29 Ekim 2013, Murat Sabuncu, T24 : http://t24.com.tr/yazarlar/murat-sabuncu/chp-bir-kere-sasirtsin-basortusuyle-ugrasmasin,7704 )
– Öcalan’dan HDP Kongresi’nde mesaj: 40 yıldan sonra devletle müzakere önemlidir : “… Gezi’nin, ODTÜ’nün, Öcalan’ın mesajının heyecan yarattığı yeni bir yolculuk başladı bugün Ankara’da. Bu yolculuğun nasıl süreceğini zaman gösterecek.” (27 Ekim 2013, Murat Sabuncu, T24 : http://t24.com.tr/yazarlar/murat-sabuncu/ocalandan-hdpye-mesaj-40-yildan-sonra-devletle-muzakere-onemlidir,7692 )
– PKK ‘şimdilik’ savaşmak istemiyor. Devlet yeniden ‘barışı’ arayacak : “… görüştüğüm aynı kaynak, bugünkü denklemde en önemli soru işaretinin asker olduğunu söylüyor…” (28 Temmuz 2015, Murat Sabuncu, Cumhuriyet : http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/331989/PKK__simdilik__savasmak_istemiyor._Devlet_yeniden__barisi__arayacak.html )
– Her şey ‘bacılar ayrıştığında’ başladı : “… Aralarında belediye başkanlarının da bulunduğu KCK’lileri kelepçeleyip fotoğraflarını servis edenler, gazetecileri, Nedim Şener’i, Ahmet Şık’ı haksız yere cezaevine gönderenler, elleriyle delil yerleştirenler ‘henüz bozulmamış ortaklığın’ temsilcileriydi…” “… Gülen sadece kendi Cemaatinin mensuplarına değil son günlerde özellikle polisin ‘diğerlerine’ yaptığı şiddete de daha önce yapmadığı bir şekilde isyan etmiş konuşmasında…” (12 Kasım 2015, Murat Sabuncu, Cumhuriyet : http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/414965/Her_sey__bacilar_ayristiginda__basladi.html )
– Gülen’den ’emniyet ve yargıda karşı karşıya gelme’ yorumu : “… Gittiği günün ertesi Gülen ile akşam namazından sonra iki saat sohbet ediyorlar…” “… Paker ‘Tayyip Bey’i beğendiğini’ fark ettim deyip Gülen’den şunu aktarıyor: Türkiye için büyük işler yaptı…” “… Kitaptan aynen aktarıyorum: Emniyette ve yargıda karşı karşıya gelmeleri için ‘olur böyle şeyler’ anlamında bir cümle kullandı. Ben cemaatin çok yararlı işler yaptığını, önemli bir ağ olduğunu, ama böyle bir yapının siyaset içinde olamayacağını, zaten yapamayacağını söyledim. Buna hiçbir şey demedi…” “… Paker Gülen ile ilgili bölümü şöyle tamamlamış: Allah uzun ömür versin, Fethullah Hoca’dan sonra da hareketin devam edeceğini düşünüyorum.” (19 Temmuz 2013, Murat Sabuncu, T24 : http://t24.com.tr/yazarlar/murat-sabuncu/gulenden-emniyet-ve-yargida-karsi-karsiya-gelme-yorumu,7077 )
Ne diyor Şener, Sabuncu’ya:
– “Görüşmeci listene adımı yaz kardeşim…” ( http://www.posta.com.tr/ben-eto-cu-murat-feto-cu-nedim-sener-yazisi-1240278 )
Olur tabi.
Ne demek?..
pS4.
Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyon FETÖ’nün kumpası mıdır değil midir, ergeç ortaya çıkar.
Ancak sorulması gereken şudur:
Cumhuriyet gazetesi FETÖ tarafından satın alındığında GIKLARINI ÇIKARMAYANLAR; ne oldu da şimdi birden DEMOKRASİ HAVARİSİ kesiliverdiler?
Öyle değil mi?
Yoksa…
…