BY-LOCK, EAGLE VE ÖTESİ

Önce bir hatırlatma:

Öncelikle, ivedilikle…
Elbette: BYLOCK kullanıcıları tespit edilmeli.
Ancak ‘kriptonun kriptosu‘ fetöcülerin BY-LOCK İLE SINIRLI KALMAYACAKLARI, bunun ötesinde başka-farklı sistem kullanıyor olabilecekleri gözardı edilmemeli.
Bunun araştırması İLLA Kİ yapılmalı… [pS1]
( https://26august.wordpress.com/2016/10/10/fetocu-darbe-gerceklesseydi/ )

Ve WEB’den kesitler…
(Haberlerin içerikleri arasındaki çelişkiler dikkatinizi çekebilir.
Ancak gerek tespit gerekse iddia bakımından ‘ince’ ayrıntılar da ilgi çekici.)

… Hayatını FETÖ ile mücadelede geçirmiş bir emniyet müdürü, bundan sonraki gelişmeleri şöyle anlattı:
– “MİT, sistemin Litvanya’da depolandığını öğrendikten sonra bu ülkeye elemanlarını gönderdi. Şirket yöneticileri ile görüşüldü. Veri tabanının bir kopyası istendi. Şirket bunu reddetti, ‘veremeyiz’ denildi. Bunun üzerine MİT ne mi yaptı? 15 Temmuz darbe girişiminden bir süre önce şirketi 13 Milyon Dolar’a satın aldı!”
Hikmet Çiçek
15/10/2016
( http://www.aydinlik.com.tr/mit-bylocku-nasil-ele-gecirdi )

… ByLock uygulaması ABD’de David Keynes tarafından piyasaya sürülmüş. MİT yetkilileri yaptıkları araştırmada yazılımın sahibi görünen şirketin de tabela şirketi olduğu, hatta kullanılan yabancı isimler arkasında da Türklerin bulunduğu sonucuna varmışlar.
ByLock’un aslında Cemaat tarafından sanki ABD’de bir şirketmiş gibi kurulup yazılımın da Türkiye’de üretildiği sonucuna varmışlar.
Murat Yetkin
13/09/2016 [pS2]
( http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/murat-yetkin_575/darbe-yolundaki-gizli-yazismalar-bylock_40222697 )

02:58 01.10.2016
Sputnik
ByLock ABD’de tasarlanmış
FETÖ üyelerinin haberleşme sistemi ByLock programını geliştiren ve geçen hafta gözaltına alınan eski TÜBİTAK Baş Uzmanı Dr. İhsan T.’nin Estonya’da kriptolu haberleşmeler konusunda eğitim aldığı, TÜBİTAK’ta da bilgisayar programı yazılımı ve kriptolama sistemi üzerinde çalıştığı belirtildi…
… ByLock programının kodlarının ABD’de belirlenip Türkiye’de geliştirildiği tespit edildi. TÜBİTAK’ta kripto uzmanı olarak çalışan İhsan T. ile birlikte iki arkadaşının geliştirdiği ByLock programının, Litvanya’da bir server üzerine kayıtlı olduğu belirlendi. Programın FETÖ’cülere internetten dağıtımının ise Kanada üzerinden yapıldığı tespit edildi.
Üç ayrı şifreleme ile korumaya alınan sisteme, TİTAN saadet zincirine benzer bir kodlama ile girildiği ortaya çıktı. ByLock programına ancak akredite olan bir başka kişinin referansıyla giriş yapılabiliyor.
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201610011025089917-bylock-turkiye-mit-darbe-girisimi-abd-kanada/ )

11:21 22.09.2016
Sputnik
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yakın çevresiyle yaptığı sohbette ilginç bir ByLock bilgisi paylaştı. Bahçeli, FETÖ üyelerinde bulunan F serili bir dolarların seri numarasının, ByLock yazışma sisteminin şifresi olduğunu söyledi…
– “ByLock kullanan kamu görevlileri atıldı. Kalan 160 bin kişinin kim olduğu merak konusu. Tanıdık olmayanın sisteme girmesi imkânsız. Örgüttekilere verilen F serisindeki 1 dolarların seri numaraları ise ByLock sisteminin giriş şifresi olarak kullanılıyormuş.”
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201609221024935543-bahceli-bylock-sistem-sifre/ )

15:29 28.09.2016
Sputnik
… Bu tür sistemler kullanılmasın diye ciddi önlemler alındığını belirten Türkiye Bilişimciler Derneği Başkanı İlker Tabak, “Görebildiğimiz kadarıyla ByLock sisteminde mesajlar bir şekilde arşivleniyor. En önemli özelliği, mesaj iletildikten sonra sunucudan silinmesi olarak tarif ediliyor. Bu da bir tür gizlilik sağlıyor diye iddialar var” dedi.
( https://tr.sputniknews.com/analiz/201609281025043656-darbe-dava-bylock/ )

07:53 03.10.2016
Sputnik
… HaberTürk’ten Fevzi Çakır’ın aktardığına göre, FETÖ’nün, 17/25 Aralık’ta amacına ulaşamayınca HSYK seçimleri için ByLock isimli mesajlaşma programını geliştirdiği kaydedildi. Bu seçimlerin ardından söz konusu programın daha sonra örgütün tabanına yayıldığı ve örgüt mensuplarınca aktif olarak kullandığı belirtildi.
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201610031025102407-feto-bylock-hsyk-secim/ )

10:11 27.09.2016
Sputnik
FETÖ’nün yargı ayağını anlatan itirafçı bir hakim, 17 Aralık’tan sonra haberleşmenin ByLock’tan yapıldığını ve bekarların maaşının yüzde 51’ini, evlilerin de yüzde 10’unu örgüte verdiğini iddia etti.
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201609271025012199-feto-itirafci-hakim-bylock/ )

15:29 28.09.2016
Sputnik
Türkiye Bilişimciler Derneği Başkanı İlker Tabak:
“Örgüt üyesi vurgusunu niye yapıyorum? Çünkü cemaat katmanlardan oluşan bir sistem. Üyeler de sahada aktif çalışan militanları. 260 bin üyeden bahsedeceksek bu hakikaten büyük bir sayı. Bakanlarda ve milletvekillerinde de bu sistemin olduğu söyleniyor. Bu örgütün siyasi ayağı olduğu düşünülüyorsa ki olduğuna eminiz, onlar da örgütle bir şekilde temas halinde olmuşlardır. Eğer bu yöntemi kullandılarsa yakayı ele vereceklerine emin olabiliriz. Dijital veri söz konusu olduğunda Ergenekon’da neler yapıldığını gördük, buradaki soruşturmanın titizlikle yürütülmesi gerekir. İdari birtakım meselelerde keyfi davranıldığına dair pek çok emare var. Ama adli soruşturma kısmında yeterli delil olup olmadığı konusunda yeterli veriye sahip değiliz. Yine bir mağduriyet iddiasında bulunan bir yargı mensubu anlattı: Bir yerde 20 kişilik cemaat grubu var, içlerinden biri 20 kişiyi kurtarmak için itirafçı oluyor ve başka 20 kişinin adını veriyor. Cemaatçi olmayan 20 kişi açığa ya da içeri alınıyor, cemaatçiler de görevde kalıyor. Bunlar cemaatin yapısını düşündüğümüzde yabana atılacak şeyler değil. Ayrıca cemaat mağdurların sayısını abartarak bu soruşturmayı şimdiden başardı, toplum nezdinde adil bir yargılamayı baştan çökertti diye bir görüş de oluştu. Böyle tehlikeli bir örgütün çökertilmesi gerekiyor ama hükümetin Ergenekon, Balyoz sürecinde cemaatin yargıdaki pratiklerinin sonucundan ders alması gerekiyor. Bunu yapmazsanız sahte mağduriyetler ortaya çıkabilir, gerçek mağduriyetler ortaya çıktığında kamu vicdanına yaralar.”
( https://tr.sputniknews.com/analiz/201609281025043656-darbe-dava-bylock/ )

10:24 24.08.2016
Sputnik
Örgüt üyelerinin, akıllı cep telefonlarına yükledikleri ‘ByLock’ ve ‘Asphalt 8: Airborne’ isimli programların yanı sıra ‘Eagle’ programını da kullandıkları belirlendi.
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201608241024523108-feto-1-dolar-sifresini-istihbaratcilar-kirdi/ )

12 Ağustos 2016
Teknokulis
… “Telefonuma yüklenen örgüt içerisinde kullanmış olduğumuz ‘Asphalt 8 Airborne’ programı örgüt içerisinde her şahsa yüklenmez. Ancak program gerekli olan yani ihtiyaç duyulan kişilere yüklenir. Bu programda aynı By Lock programı gibi bilgi akışı sağlanıyordu. By Lock programından tek farkı her önüne gelene bu program yüklenmez. Sadece ihtiyaç duyulan kişilerde bu program mevcuttu. Benim programa yüklenme sebebim ev abisi olmamdan ve gelen mesajlarda bilgi akışını diğer arkadaşlara iletmemdi. İsimlerin karşısında bulunan numaralar sistemin kişilere verdiği kod numarasıdır. Birini eklemek isteyen kişinin, karşı taraftaki kişinin kod numarasını bilmesi gerekir.” (AA)
( http://www.teknokulis.com/haberler/guncel/2016/08/12/darbeciler-asphalt-8-airborne-gorunumlu-uygulama-uzerinden-mesajlasmislar )

14:07 26.07.2016
Sputnnik
Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit:
… “Selman beni ankesörlü telefondan arıyor, görüşmeleri dışarıda yapıyorduk. Selman abinin talimatıyla İstihbarat Daire Başkanlığı’nda (İDB) çalışan Burak isimli kişiyle irtibat kurup talimatları yerine getirmeye başladık. Mühendislerle ‘Bylock’ programı üzerinden yazışıyorduk. ‘Iagle’ ve ‘Tango’ isimli programları kullandık. 3 programın da özelliği yazışmaları 3 gün içerisinde otomatik olarak imha etmesiydi.”
… “Son kullandığımız haberleşme programı ‘Tango’ idi ve bunu 30 bin civarında örgüt elemanı kullanıyordu…”
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201607261024095997-mustafa-kocyigit-fuat-avni/ )

(Koçyiğit HEDEF mi saptırıyor?
Fuat Avni değilim diyor ve ekliyor:
– “Yurt dışındaki on kişilik bir ekip…”
Belki de hiçbir şey bilmiyor, sallıyor.)

11:30 24.07.2016
Sputnik
Rusya Ulusal Güvenlik Akademisi Başkan Yardımcısı Talat Enveroviç Çetin:
“Türkiye Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Rus savaş uçağını düşüren pilotların darbe girişiminde yer aldıklarını söyledi. Daha önce Rus uzmanlar da bu görüşü ortaya attılar. Ben de aynı görüşteyim. Ama ben uçak faciasından aylar öncesi bir gelişmeye dikkat çekmek istiyorum. Paralel suç örgütünün gizli ajan yayını ve propaganda aracı Fuat Avni, Twitter’da Rus savaş uçağının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla düşürüleceğini iddia etmişti. Acaba bu suç çetesi facianın yaşanacağını nereden biliyordu? Dikkat ederseniz onun şu cümlelerine: ‘Türkiye’deki kaynaklarımız, seçimi kaybetme korkusuyla Erdoğan’ın ülkesini savaş/kaos ortamına sokacağına inanıyor. Bunu da kendi hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Suriye’deki Rus uçaklarını havada vurarak yapacak.’ Anlaşılan bu suç çetesi işleyeceği cinayet suçundan önce Twitter’dan haber veriyordu. Amacı da suçu iktidara atmaktı.”
( https://tr.sputniknews.com/columnists/201607241024055041-Rus-ucagi-darbe-pilot/ )

(FA ‘meçhul’ hesabı;
En son 20 Temmuz’da yazmıştı:
– “Yine mi yakaladınız beni (!) Görevimin başındayım. Narsist ile hesabımı kapattığımda bu hesabı kendim kapatacağım.”
– “Korku ve endişeye kapılmayın. Korkması ve titremesi gerekenler belli, onların günleri sayılı.”
– “Sana ne korkma ne de titreme demeyeceğim. Çünkü hem korkuyor hem titriyorsun. İpini ele geçiren geçirdi.”
FA-Misyonu tamamlandı mı?)

02:57 09.08.2016
Sputnik
FETÖ’cüler neden ‘By Lock’ ve ‘Eagle’ programlarını tercih ediyorlar?
( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201608091024284835-feto-istihbarat-mit-haberlesme-sistemi/ )

… MİT, By Lock programının kriptolarını kırarken, FETÖ’cüler bu arada başka bir programı kullanmaya başlamış bile. Darbe planlarının yüklendiği programın adı, ‘Eagle’. Bu programı laptop’lara ve sabit bilgisayarlara yüklemişler. Ama dikkat edin, cep telefonlarına bu sistem yüklenmemiş. Bu sistemi kullananlar laptop’larını sabit tutmuş, bulunduğu alanın dışına çıkarmamışlar, darbe gecesi sinyal takibinden kurtulmak için. O nedenle darbe gecesi aralarında WhatsApp ve Tango üzerinden haberleşiyorlar. Eagle sisteminde üç katmanlı şifreleme tekniği ve hayalet insan konsepti kullanılıyor. Kendi aralarında da kod ismiyle haberleşen FETÖ’cüler, Eagle sisteminde de isim, soyisim ve telefon bilgilerini girmek yerine kod adı kullanıyor. Her iki sistem üzerinden 100 milyondan fazla kriptolu mesaj çözülüyor. 150 bin kullanıcıdan 56 bin FETÖ’cünün kimliği tespit ediliyor.
FETÖ’cüler neden ‘By Lock’ ve ‘Eagle’ programlarını tercih ediyorlar. İstihbarat birimlerine yakalanmamak için, Türkiye kodu olmayan sistemleri tercih ediyorlar. 15 Temmuz gününe kadar darbenin hiçbir yere sızmaması dikkate alındığında sistemi kullanma konusunda başarıları ortada.
Darbe gecesi ise imamlar WhatsApp üzerinden haberleşiyor. Çağrılarını oradan yapıyorlar. Ancak o gece darbeci generaller FARKLI BİR HABERLEŞME SİSTEMİ kullanıyor.
Abdulkadir Selvi
09/08/2016
( http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/abdulkadir-selvi_615/darbecilerin-haberlestigi-sistem_40185793 )

26 Eylül 2016
NTV/AA
Şanlıurfa’da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının haberleşmede kullandığı gizli programın kurulumu ve kullanımına ilişkin detaylar, örgüt üyelerinin ifadelerine yansıdı. Örgütün toplu iletişim ağı WhatsApp görünümlü “Eagle” adlı gizli bir uygulamayı kullandığı ortaya çıktı.
( http://www.ntv.com.tr/turkiye/feto-whatsapp-gorunumlu-gizli-program-kullanmis,nA8NFVRXUUmofYqfuegstw )

29 Ağustos 2016
Ali İzmirli, Konhaber
… ByLock uygulamasının tespit edildiği ve kırıldığı yönündeki haberlerden sonra örgüt Eagle adlı uygulamayı kullandı. Fakat örgüt bu Eagle uygulamasını kendine göre sistematik bir şekilde yeniden tasarlayarak kullandı. Yani Eagle uygulamasını Whatsapp ve Line gibi uygulamalara benzetip kullandı…
… Uygulamanın bir ince noktası da hatalı şifre girilmesi durumunda uygulama bütün verilerini kendi siliyor.
( http://www.konhaber.com/yazar-bylock_ve_eagle-10425.html )

pS1.

Peki bu “kriptocunun kriptosu” dediğimiz fetöcülerin yüksek ihtimalle kullandıkları (bylock ötesi) program whatsapp görünümlü eagle olabilir mi?
Yoksa DAHA FARKLI secret/special bir sistem mi?
Özellikle üstüne gidilmeli, irdelenmeli…

Şu habere de bakalım:

04 Ekim 2016
Sabah
Kripto FETÖ’cülere Eagle temizliği
… Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturmada tutuklanan eski Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Bayram Çiftçi örgütle bağlantısını ve yapılan bazı operasyonlarla ilgili bilgi verdiğini itiraf etti. Çitfçi, “Savaş, Bylock’un deşifre olduğunu söyleyerek Eagle adlı programı yükledi” dedi. Çiftçi, Eagle sisteminin de üzerinde olan bir başka program daha kullandıklarını anlattı.
Çiftçi, “Sadık benden TEM Şube Müdürlüğü ile ilgili ne olup bittiğini rapor etmemi istedi. Kendisi telefonuma Whatsapp amblemli ve içerikli kripto Whatsapp diyebileceğim bir program yüklemişti. Aynı zamanda da bu programları geri getirilmeyecek şekilde silecek olan C Cleaner adlı program kurmuştu. Tedbir olsun diye değişik günlerde yani haftanın farklı günlerinde Eagle’den yazıştıktan sonra buluşuyorduk” diye konuştu. (Star)
( http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/10/04/kripto-fetoculere-eagle-temizligi )

Ne diyor ifadesinde?
– Çiftçi, Eagle sisteminin de üzerinde olan bir başka program daha kullandıklarını anlattı.
– Eagle sisteminin de üzerinde olan bir başka program daha kullandıklarını…
– Eagle sisteminin de üzerinde olan bir başka program…

Bir BAŞKA program daha…

pS2.

13.09.2016 Salı
Murat Yetkin, Hürriyet

Darbe yolundaki gizli yazışmalar: ByLock

Halen görevde olan bakan üzüntüyle anlatıyordu.
Çocukluğundan beri tanıdığı, Milli Görüş hareketinde birlikte yer aldığı bir arkadaşıydı söz konusu olan. Kendisi AK Parti’ye geçmiş ama o geçmemişti, bir ilde üst düzey bir görevdeydi.
15 Temmuz kanlı darbe girişimi ardından bir gün arkadaşının eşi arayıp yardım istemişti: Arkadaşı “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” üyesi olmak suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
Bakan hemen ne olduğunu anlamaya çalıştı, güvenlik yetkililerinden bilgi istedi.
Bu işte bir yanlışlık olmalıydı. Arkadaşının gerçekten de Gülen cemaatiyle hiç bir teması görünmüyordu. Çocuklarını o okullara göndermemiş, Bank Asya’da hesap açmamıştı, hatta Zaman gazetesine bırakın abone olmayı okuduğu dahi görülmemişti.
Bakan inanamıyordu ama bir de MİT’ten gelen bir dosya sunuldu Bakana. Buna göre arkadaşının cep telefonunda ByLock yazılım programı yüklenmişti. Bu uygulama aracılığıyla yalnızca bir kişiyle haberleşmişti. Bir yıl içinde 109 kere ve sadece aynı kişiyle haberleşmişti ve o kişi istihbarat kayıtlarına göre o ildeki “kıta imamı” idi, yani askeri birlikler ona bağlıydı.
“Hemen elimi çektim” dedi Bakan üzüntüyle, “Yapacağım bir şey yok bu durumda.”
Bakanın çizdiği tablo, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un “kripto FETÖ’cüler” tanımına uyuyordu.
Kendisini ne kadar iyi gizlemiş olsa da, ByLock yazışması, bakanın çocukluk arkadaşının tutuklanmasına yetmişti.

http://i.hurimg.com/i/hurriyet/98/751×389/57d6f5a067b0a911786c7395 (MİT 2014 yılında ByLock yazılımının Litvanya’daki sunucusuna sızınca, MİT ile FETÖ arasındaki siber savaş yeni bir seyre girdi.)

ABİLER, ABLALAR, İMAMLAR ARASI
Türkiye 15 Temmuz darbe girşimi ardından tıpkı “kıta imamları” gibi ByLock (okunuşu Baylok) diye bir kavramla da tanıştı.
FETÖ soruşturmaları Gülen ‘hareketi üyelerinin Türkiye’yi 15 Temmuz darbe girişimine götüren süreçte bu iletişim sistemi üzerinden gizli haberleşmeyi yürüttüğü üzerinde yoğunlaşıyordu.
Oysa MİT Cemaatin ByLock dosyasını geride bırakıp gizli örgütlenmenin haberleşmeyi Eagle yazılımı üzerinden yürüttüğünü saptamış, onun peşine düşmüştü bile. Eagle kodları tam olarak kırılıp yapılan hazırlığın darbe girişimi olduğu ortaya çıkarılamadan 15 Temmuz kanlı girişimi yaşandı.
Bunda MİT’in Mayıs ayı sonlarına doğru ByLock kayıtlarından saptayabildiği 40 bin kadar isimden devlet kurumlarında çalışanları, kendi kurumlarına bildirmeye başlamasının da payı olmuştu. Bu kayıtlara göre, örneğin 600 kadar subayın ismi Genelkurmay’a bildirilmişti. Öte yandan Genelkurmay’da konuyla ilgilenecek, örneğin Personel Dairesinda Fethullahçı örgütlenme vardı ve alarm zilleri çalmaya başlamıştı.

NASIL DEŞİFRE OLDU?
Örgütlenme ağı, Temmuz sonunda yapılacak Yüksek Askeri Şura’da (YAŞ) bu subayların çoğunun tasfiye edileceği bilgisine böyle ulaştı.
Ancak, Hürriyet’e konuşan ve isimlerinin saklı kalmasını isteyen MİT yetkililerine göre, örgütün sadece Genelkurmay’da değil Türkiye genelinde deşifre olmaya başlaması Emniyet ve Başbakanlık’taki bilgi sızmalarıyla oldu.
MİT’in saptamasına göre Cemaatin Emniyet İstihbaratında mühendis olarak çalışan bir elemanı 40 bin kadar ismi toplu halde Başbakanlık eski Veri Toplama Merkezi İstihbarat Şefi Mustafa Koçyiğit’e iletti. Koçyiğit’in de “Burak” ismiyle tanıdığı mühendisten alınan bilgileri (Koçyiğit ifadesinde 20 bin isim diyor) örgütte bağlı bulunduğu “Selahattin” ve “Furkan” ismiyle bildiği “abilere” ilettiğini ifadesinde söylüyor.
İstihbaratçılar bu gelişmelerin darbe girişimini YAŞ öncesine çekmiş olabileceği yorumunda bulunuyor.

http://i.hurimg.com/i/hurriyet/98/603×436/57d6f5db67b0a911786c7397 (İşte MİT’in siber ajanlarının ‘kırmasıyla’ ele geçen, ByLock yazılım programını kullanan ilk 25 isim…)

NASIL FARK EDİLDİ?
MİT’in ByLock sisteminin farkına varıp üstüne gitmesi, izlemeye alınan bazı Fethullahçı isimler arasındaki telefon, SMS, Whatsapp irtibatının bıçakla kesilir gibi durması olmuş.
Bunun üzerine Cemaatin gizli bir haberleşme sistemi kurduğu sonucuna varılarak bu araştırılmaya başlamış.
Peki, Fethullahçıların telefon vs haberleşmesini terk etmeleri neden sonra olmuş?
İstihbaratçıların cevabı 17-25 Aralık 2013 soruşturmalarından sonra.
Bunun arkasında da polisiye, casusiye romanlarını solda sıfır bırakacak gelişmeler yaşanmış.

http://i.hurimg.com/i/hurriyet/98/564×881/57d6f62067b0a911786c739a (MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 2014 yılı başından itibaren önemli önceliklerinden biri, ByLock sistemini çözmek oldu. Ancak sistemin çözüldüğünü anlayan FETÖ bu kez Eagle programına geçti.)

MOBESE’NİN B’SİNDEN SONRA O’SU
Dönemin Başbakanı olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile ilk adımlar 19 Aralık’ta atılmış. Bu çerçevede kilit bir gelişme, dönemin Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı olan Başbakan Binali Yıldırım’a bağlı kurulan merkezi dinleme kurumu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığında (TİB) atılmış.
TİB’in Başkan ardımcısı ve İnternat Dairesi Başkan Vekili olan Osman Nihat Şen ve Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu’nun görevden alınması 23 Aralık Resmi Gazetesinde yayınlanarak resmileşmiş.
Osman Nihat Şen önemli bir isim. Sokak kameraları sistemi MOBESE’nin B’sinin Basri Aktepe ise, O’su Osman Nihat Şen idi.
TİB’deki en önemli değişiklik ise bir süre önce Fethi Şimşek’in ayrılmasıyla boşalan TİB Başkanlığına MİT’ten bir simin getirilmesi oldu. Hakan Fidan’ın Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı dönemde Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü olarak birlikte çalıştığı ve 2010’da MİT Müsteşarlığına atanınca MİT’e aldığı Ahmet Cemalettin Çelik 18 Ocak 2014’te TİB başkanlığına getirildi. (Bu arada 25 Aralık soruşturması da açılmış ve Erdoğan bunun bir yolsuzluk soruşturması değil, Gülen’in darbe girişimi olduğunu söylemeye başlamıştı. Bu atamanın sabahında Gaziantep’te Suriye’ye giden MİT’a ait TIR’lar jandarma tarafından durdurulup aranacak, bir skandal patlayacaktı.)
Şen halen VIP telekulak davası olarak birlinen 949 kişinin (TÜBİTAK kriptolu telefonlar dahil) usulsüz dinlenmesi davasında tutuklu yargılanıyor.

CEMATTE ALARM VE BYLOCK
Cemalettin Çelik MİT’teki son görevi olan Elektronik Teknik İstihbarat (ETİ) Başkanlığına ise kimin yerine getirilmiş biliyor musunuz? Basri Aktepe’nin. Emniyet İstihbaratı ve TİB’deki çalışmaları ile AK Parti’nin Cemaat ile arası iyi iken Fidan tarafından MİT’e alınmış olan Aktepe’nin 17 Aralık’tan bir kaç ay önce “kuşkuların artması üzerine” ETİ Başkanlığından “pasif bir göreve” alınmış olduğu bilgisi var.
İstihbarat analistlerinin değerlendirmesine göre MİT ve TİB’te telefon ve internet trafiği üzerindeki konntrolünü yitiren örgütlenme ByLock’u devreye alıyor.
Emniyet ve MİT, 17-25 Aralık sonrası FETÖ şüphesiyle gözaltına alınanların telefonlarında, pek da yaygın olmayan bu iletişim sisteminin yüklü olduğunu görünce üzerine gidiyor ve ortaya çıkarıyor.

KAYDI ABD’DE, YAZILIM TÜBİTAK’TAN
ByLock görünüşte herkese açık ve aslında basit, kolay kırılabilecek bir sistem.
Ancak önemli bir özelliği var. Mesela Whatsapp’a girdiğinizde olduğu gibi telefon defterinizdeki bütün isimleri, ya da numaraları arayıp iletişime geçemiyorsunuz.
Kaydolduğunuzda size sayılardan oluşan bir kod veriliyor ve ancak kod numarasını bildiğiniz kişiyle irtibat kurabiliyorsunuz; aynı şekilde sizin kod numaranızı bilen kişi sizinle irtibat kurabiliyor.
ByLock uygulaması ABD’de David Keynes tarafından piyasaya sürülmüş. MİT yetkilileri yaptıkları araştırmada yazılımın sahibi görünen şirketin de tabela şirketi olduğu, hatta kullanılan yabancı isimler arkasında da Türklerin bulunduğu sonucuna varmışlar.
ByLock’un aslında Cemaat tarafından sanki ABD’de bir şirketmiş gibi kurulup yazılımın da Türkiye’de üretildiği sonucuna varmışlar.
Cemaatçilerin burada bir açık verdiği ve ByLock yazılımının kaynak kodları arasında bazı Türkçe komutların unutulduğunun saptanmış.
TÜBİTAK eski yöneticilerinden Mesut Yılmazer, 11 Eylül’de ByLock’u yazan ekipte yer aldığı kuşkusuyla çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

LİTVANYA BAĞLANTISI
Kaydı ABD’de görünen ByLock sunucusunun Litvanya’da çıktığını öğrendiğim an geçen yıl başıma gelen bir olayı hatırladım.
Geçen yıl Twitter hesabım gasp edilmişti. Gecenin bir yarısı banka hesabımı, kredi kartlarımı dondurduktan ve Twitter merkezine başvurumu yaptıktan sonra bu işten anlayan genç dostlarımdan “Şu işe bir bakar mısınız?” diye yardım istedim.
Bir süre sonra, sabaha karşı üç gibi, gençlerden biri aradı. “Tamam abi” dedi, “Cevabını da verdik, patlattık”; kendi lisanınca benim hesabımı gasp eden sunucuya bir darbe vurduklarını anlatıyordu.
“Peki ülkücülerin benle hesabı neymiş?” diye sordum, çünkü gaspçılar ekranımı üç hilaller, bozkurtlarla donatmışlardı.
“Ülkücü filan değil bunlar abi” dedi bilgisayar sihirbazı genç dostum; “Cemaat bunlar, kendilerini başka şekillerde gösteriyor.”
O nedenle MİT yetkilisi sunucuyu Litvanya’da bulduklarını söylediği zaman daha bir can kulağıyla dinlemeye başladım.

YAZIŞMALARIN YÜZDE 99’U TÜRKÇE
Basri Aktepe’nin kızağa çekilmesi, Osman Nihat Şen’in görevden uzaklaştırılması ve Cemalettin Çelik’in TİB’in başına geçmesini takip eden günlerde, yani 2014 Ocak-Şubat aylarında MİT’in siber güvenlik uzmanları MİT, Emniyet ve Jandarma’dan TİB’e giden verilerin yazılımında bir casus program saptadı.
Toplam 14 bin satır civarındaki yazılıma gizlice yerleştirilmiş bu program, bütün veri akışını ABD’de bir adrese e-posta olarak kopyalıyordu.
Hükümetin TİB’i söndürmeye karar vermesiyle MİT’in ByLock’a Litvanya operasyonuna başlaması hemen hemen aynı süreçte oldu.
MİT’in siber güvenlik ekibi Litvanya’daki sunucuya girerek verileri Yenimahalle’deki karargaha aktarmaya, ByLock’un içini boşaltmaya başladılar.     Boşalttıkça onlar da şaşırdı: ABD’de kurulan, Litvanya’da işletilen ByLock’taki 18 milyon küsur yazışma ve 3,5 milyon e-postanın yüzde 99’u Türkçe idi.     Aynı şekilde IP’lerin yüzde 98’i Türkiye kaynaklıydı. Görünüşte şirket 2014 Kasım ayında Orta Doğu’dan gelen hesapları kapatmıştı ama bu Türkiye’den girişleri VPN ve Proxy gibi kimlik gizleme yollarına sevk etmek içindi. Zaten ByLock’taki kullanıcı adlarının tamamına yakını da Türkçe isim ve ünvanlardan oluşuyordu.

KİMLİKLER ORTAYA ÇIKIYOR
ByLock’un VPN’e geçmesi bir şeyden kuşkulandıklarına işaret ettiği için MİT 2015 Aralık ve 2016 Ocak’ta hafızada ne varsa alıp sistemden çıkıyor.
Zaten bu aşamada Fethullahçılara atfedilen ByLock sistemi de kapatılıp, başta söylediğimiz gibi Eagle üzerinden bir başka gizli haberleşme sistemi çalışmaya başlatılıyor.
MİT’çiler bugüne dek ByLock’a kayıtlı 215 bin 92 hesaptan Eylül başı itibarıyla 165 bin 178’inin kimliklerinin saptandığını söylüyor.
Bunlar içinde en önemlisinin ise ilk 25 kişi olduğu, yayılmanın bu ilk katılımcılardan aşağı doğru olduğu bilgisi veriliyor.
Çünkü başlarda az sayıda da olsa doğrudan internetten uygulama indirme şeklinde yapılan kayıtların bir aşamadan sonra irtibat görevlisi “abiler ve ablalar” kanalıyla Bluetooth yoluyla indirildiği saptanmış.
erçek kimliklerin saptanmasını zorlaştıran unsurlar arasında, hiyerarşide yüksek düzeyde bazı üyelerin başkalarına ait SIM kartlarıyla, ya da başkalarına ait ADSL bağlantıları üzerinden haberleşme sağladıkları anlaşılmış.

GİZLİ YÖNTEMLERE GİZLİ TEDBİRLER
ByLock’un çözülmesi belki de darbecilerin hazırlıklarını tamamlayamadan harekete geçmesine yol açtı, belki 15 Temmuz’un yenilmesinde pay sahibi oldu. Her halükarda 15 Temmuz kanlı girişime giden son hazırlıkların Eagle sistemi üzerinden yapıldığı anlaşılıyor.
Öte yandan Eagle programının çözülememesi, bu haberleşme sistemiyle ele geçen 1 dolarlık banknotlar arasında bağlantı olup olmadığının kesinleştirilememesi gibi zor problemler hala tamamıyla çözülebilmiş değil.
Şimdi bir yandan Eagle programının nasıl kullanıldığını tam olarak çözmeye, diğer yandan başka benzeri haberleşme sistemleri olup olmadığını bulmaya çalışıyor uzmanlar.

http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/murat-yetkin_575/darbe-yolundaki-gizli-yazismalar-bylock_40222697

pS3.

20 Temmuz 2016
Habertürk
FETÖ’cülerin mesajlaştığı 40 bin kişilik liste ele geçti
MİT tarafından FETÖ/PDY mensuplarının kendi aralarında özel olarak mesajlaştıkları bir konuşma programı ele geçirildi. Devletin resmi kurumları içindeki tasfiyelerin ağırlıklı olarak bu listeden başlatıldığı öğrenildi
( http://www.haberturk.com/gundem/haber/1269091-fetoculerin-mesajlastigi-40-bin-kisilik-liste-ele-gecti )

pS4.

MİT’in ele geçirdiği söylenen FETÖCÜLER LİSTESİ’nin kaynağı WİKİLEAKS’tir…

pS5.

“WikiLeaks, yaptığı açıklamada, e-postaların kaynağının başarısız darbe girişiminin arkasındaki unsurlarla hiçbir bağının olmadığını belirtti.” ( https://tr.sputniknews.com/turkiye/201607191023961387-wikileaks-turkiye-/ )

pS6.

ENİŞTE DUGİN faktörü unutulmamalı.