Maduro bu savaştan mutlaka galip çıkacak
ABD, petrol fiyatlarının düşmesiyle ekonomisi zora giren Venezuela’nın durumunu fırsat bilerek ülkenin battığı şeklinde kara propaganda yapıyor. Venezuela gerçeklerini Büyükelçi Reyes, Genel Yayın Yönetmenimiz Deniz Yıldırım’a anlattı…
29 Mayıs 2016
Deniz Yıldırım, Aydınlık
Geçen aylarda petrol varil fiyatlarının olağanüstü düşmesiyle dünya çapında başlayan krizden en çok etkilenen ülke Venezuela oldu. Ekonomisi tamamen petrole dayanan ülkenin enflasyonu görülmemiş biçimde arttı. Bu durum temel ihtiyaç mallarında ciddi oranda eksikliğe yol açtı. Bu fırsatla başta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler Venezuela’ya yönelik kapsamlı bir ‘medya savaşı‘ başlattı. Ülkede tuvalet kâğıdı kalmadığından, bir hamburgerin 170 dolara çıktığına kadar kapsamlı bir kara propagandaya maruz kaldı. “Bolivarcı iktidar modelinin başarısızlığı ve sorgulanması” zemininde başlatılan bu savaşı “Şu an uluslararası faşizme karşı mücadelenin başkenti Venezuela’dır” diyen Büyükelçi Jose Gregorio Bracho Reyes’le konuştuk.
– Chavez 2002’deki darbe girişimini halkın desteğiyle yenmişti. Son dönemde ortaya çıkan ekonomik kriz sonrası halk desteği devam ediyor mu?
– Nicolas Maduro bu ekonomik savaştan milyonları örgütleyerek galip çıkacak hiç şüpheniz olmasın. Başkan Chavez döneminde yaşanan başarının bir tekrarı olacak. Aslına bakarsanız devrim sürecinde bu saldırılarla sürekli karşılaşacağız. Bitmek bilmez bir süreç olduğunun farkındayız. Çıkış noktalarımız kesinlikle kapalı değil. Şu an bize açılan savaş deklare edilmiş, konvansiyonel bir savaş değil. Bu savaşın da kendine özgü fazları var. Biri ekonomik diğeri medyatik düzlemde gerçekleşiyor. Medya savaşına karşılık vermeye çalışıyoruz. Venezuela halkı siyasi bilinç açısından son derece öngörülü bir halktır. Bu yüzden tabanımız çok kuvvetli. Ama halkın yanında Bolivarcı hükümet var. Her ne kadar ekonomik krizin içinde olsak da sosyal haklardan taviz verilmedi. Hükümet en kırılgan olan halk kesimlerine yönelik sosyal güvenlik politikasından hiç vazgeçmedi. Sosyal haklara yapılan ödeneklerde kesintiye gidilmedi.
‘EŞİTSİZLİKLE MÜCADELE EDİYORUZ’
– Ekonomik krizin asıl nedeni neydi?
– Her şeyden önce korkunç bir şekilde düşen petrol fiyatları, daha sonra kaçakçılık… Özellikle gıda ve benzin hükümetin en uygun fiyatlarla halka sunuluyordu. Bir biçimde kötüye kullanıldı. Devlet bilinçli olarak yüklü zarara uğratıldı. Ve tabii ki bunun arkasından gelen enflasyon speküle edilerek şişirildi. Daha önce de İspanya örneğini tartışmıştık. Bir ülkenin ekonomisine holistik bakmanız lazım. Yani tüm varsayımlarıyla değerlendirmek gerekir.
Bolivarcı hükümet bu açıdan son derece başarılıdır. Ve pragmatik bir hükümettir. Biz eşitsizlik ve açlıkla mücadeleyi ve halkın toplum hayatına dahil edilmesiyle alakalı politikaları ön plana çıkarıyoruz. Sağcı hükümetin planı ise bütün faizleri tavana yükseltip daha sonra uluslararası şirketleri zengin etmek oldu. Krizler hep sosyal haklardan kesilerek aşılmaya çalışıldı.
‘SOSYAL HAKLARDA KESİNTİ YOK’
– Krizin faturası nasıl ödenecek?
– Bakıyorsunuz Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi oluşumlar diyor ki “Venezuela hedeflerine ulaşmış az sayıdaki ülkeden biridir.” Mesela halk hükümeti ülkeyi okur yazar yaptı. Yüzde 95’in üstünde okul kayıt yüzdesine ulaştık. Dünya üzerinde en fazla üniversite kayıtlı öğrenci sıralamasında 5. sıradayız. Açlığı en alt seviyeye çektik. Tüm halkın eğitim ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmasını sağladık. Evet petrol fiyatlarında düşüş ülkeyi çok etkiledi çünkü bizim başlıca gelir kaynağımız petrol. Ortalama yüz dolar piyasası olan petrolün varil fiyatını bütçemizi dengelemek ve açık vermemek için 60 dolardan işlem görecekmiş gibi hesapladık. Ancak 20 dolara geriledi. Ama buna rağmen Bolivarcı hükümet temel haklara aktardığı yatırımlarda kesintiye gitmedi. Şu ana kadar bir milyon aileye ücretsiz konut verdik. İspanya örneğine bakarsanız, onlar aileleri bulundukları evlerden dışarı çıkmaya zorluyor. Kabul ediyoruz Venezuela’da yüksek bir enflasyon var. Ama buna rağmen eğitim, sağlık, konut gibi ihtiyaçlar ticarethane zihniyetiyle karşılanmıyor. Bunlar bizim için anayasal hak. Çalışanlarımız maaşlarını eğitim, sağlık, ulaşım ve konuta harcamıyor.
İşsizlik yok denecek kadar az. Yüzde 7’ye dahi ulaşmıyor. Bolivarcı hükümet öncesi emekli maaşı alan 300 bin kişi vardı. Şu anda 3 milyona çıktı. Bu bir maraton ve koşmaya devam edeceğiz.
– Dış yardım bekliyor musunuz?
– Dünya üzerinde şu an belki de hiçbir ülke bizim maruz kaldığımız uluslararası medya saldırılarına ve emperyalizmin yasaklarına maruz kalmamıştır. Hangi hükümet buna dayanabilirdi?
AB şimdi kararlar alıyor, işte Yunanistan’ı kurtaralım, İspanya’yı kurtaralım. Biliyoruz ki onların derdi ülkeleri değil bankaları kurtarmak.
Özel olan borcu kamu borcu haline getirmek. Sonra bankalara para enjekte etmek ve faturayı halka kesmek. Uluslararası şirketler için borçlar ortaktır. Kazanç ise kendilerinin.
‘DEVRİMİN EKSİĞİ TEK YÖNLÜ EKONOMİ’
– Peki krizden çıkış planı nedir?
– 80’lerin sonlarına geldiğimizde Venezuela’da orta sınıf diye bir şey kalmamıştı. Yüzde 1 olarak ifade ediliyordu. Şimdi halkın yüzde 70’i orta sınıfa dahil. Bunun sonucu olarak tüketim alışkanlıkları değişti. Bu süreçte sosyal politikalara ayrılan bütçe yüzde 64 artırıldı. Yani Bolivarcı devrime verilen destek sadece siyasi söylemlerden ibaret değil. Gerçeklere dayanıyor. Bütün Amerika kıtası içinde kaynakları halkına en fazla eşit dağıtan ülkeyiz. Bunu Bolivarcı hükümetin temsilcisi olarak ben söylemiyorum, BM’nin ilgili organizasyonu söylüyor. O yüzden dayanıyoruz. Başaramadığımız en önemli konu; ekonomik modelimizi çeşitlendirmemek oldu. Hâlâ temel dayanağımız petrol endüstrisinden sağlanan gelirler. Bu yapısal bir sorun. Ne zaman Venezuela’da petrol olduğu ortaya çıktı, o zaman tarım alanları terk edildi. Yüz yılı aşkın bir süreç.
Alışılagelmiş gelirleri çeşitlendirmek ve ekonomik modeli değiştirmek için 14 maddelik itici gücü işleve koyduk. Tarım, işlenmiş gıda, ilaç sanayi, turizm gibi belli başlı sektörler var. Maduro bu alanlarda da devrime devam etme kararı aldı. Ekonomik model zenginleştikçe refah seviyesi bugünkünden de üstlere çıkacak.
– Medyada bir hamburger 170 dolar oldu diye haberler çıkıyor.
– İşte medya savaşına iyi bir örnek. İsterse hamburger 1000 dolar olsun. Bizi, çöp yemek ilgilendirmiyor.
– Temel ihtiyaç mallarıyla ilgili ortaya çıkan kıtlığı bir sabotaj olarak görüyorsunuz?
– Elbette. Hükümetin ücretsiz sağladığı gıda, temizlik, benzin gibi temel mallar sınırlar vasıtasıyla ülkeden çıkarılıyor. Ondan sonra aynı ürünler uluslararası fiyata Venezuelalılara geri satılıyor. Ancak medyaya bu görüntüler servis edilmiyor.
‘ALLANDE’Yİ DEVİRDİKLERİ YÖNTEMİN AYNISI’
– Bu savaşta ABD’nin rolü var mı?
– Bolivarcı devrim Latin Amerika ve Karayiplerdeki tüm ülkelerin yönetim algısının değişmesi konusunda katalizör görevi gördü. Ülke içinde sosyal haklar ve eşitlikten taviz vermedi. Anti emperyalist duruşundan vazgeçmedi. Dünyanın çok kutuplu olması için söylemini devam ettiriyor. Kurmuş olduğumuz ALBA, UNASUR gibi uluslararası mekanizmalarla Latin Amerika’nın birliğini sağladık. Bu krizden çıkmak için de dayanışma halindeyiz. Bu yüzden Obama, bizim kendi ülkesinin güvenliği konusunda tehdit oluşturduğumuza yönelik kararname imzaladı.
Arkasından da ekonomik ve medya savaşı başlattılar. Tarihinde savaş geleneği olmayan Venezuela’nın dünyanın bütün silahlarını toplamış ABD için nasıl bir güvenlik tehdidi olduğunın cevabı verilebilir mi? 70’li yıllarda Salvador Allende’yi devirmek için uygladıkları reçetenin aynısını bize uygulamaya çalışıyorlar.
– Yakın zamanda bir darbe tehlikesi görüyor musunuz?
– Halk tabanımız çok kuvvetli ve devrimine sahip çıkacak bir silahlı kuvvetlerimiz var. Oligarşinin biz devrim yaparken “alın bunlar da sizin hakkınız” diyeceğini beklemiyoruz. Bütün araçlarımızla iktidarımızı savunacağız. Malcolm X’in dediği gibi gerekli olan her türlü yolu kullanarak… Bolivarcı devrim yalnız değil. Bize yapılacak bir askeri müdahale veya darbe bütün kıtaya yapılmış sayılır. Tüm Latin Amerika hükümetleri buna direnir. Bu saldırıları aşacağız.
http://www.aydinlikgazete.com/maduro-bu-savastan-mutlaka-galip-cikacak-roportaj,128.html
pS1. Ayrıca bknz.
– IMF: Suudi Arabistan beş yıla iflas edebilir (27 Aralık 2015, Hürriyet : http://www.hurriyet.com.tr/imf-suudi-arabistan-bes-yila-iflas-edecek-40032634 )
– Emperyalizm tükeniyor: Latin Amerika’da BRICS yükseliyor ( https://26august.wordpress.com/2016/05/22/emperyalizm-tukeniyor/ )
– Türkiye’nin yeri : BRICS & ATATÜRKİYE ( https://26august.wordpress.com/2015/11/19/turkiyenin-yeri/)
…