Kur’an başka
İslam başkadır…
Örnek?
TEVBE suresi 34. ayet için MEALLERE bakalım:
Diyanet işleri >>> [009.034] [DI] Ey inananlar! Hahamlar ve rahiplerin çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler. Allah yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakıcı bir azabı müjdele.
Diyanet vakfı >>> [009.034] [DV] Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!
Elmalılı ORJİNAL >>> [009.034] [DV] Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!
Elmalılı SADELEŞTİRME-1 >>> [009.034] [E1] Ey iman edenler, haberiniz olsun ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Altını ve gümüşü hazineye tıkıp da onu Allah yolunda harcamayanları, acı bir azap ile müjdele!
Elmalılı SADELEŞTİRME-2 >>> [009.034] [E2] Ey iman edenler, şurası bir gerçektir ki, yahudi hahamları ile hıristiyan rahiplerinin bir çoğu insanların mallarını haksız yere yerler ve Allah yolundan saptırırlar. Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda sarfetmeyenleri bu yüzden acıklı bir azap ile müjdele!
Fizilali’l-Kur’an >>> [009.034] [FK] Ey müminler, birçok hahamlar ve rahipler insanların mallarını eğri yöntemlerle yerler ve halkı Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altın ve gümüşü biriktirip de bunları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azapla müjdele!
İbn-i Kesir >>> [009.034] [IK] Ey iman edenler; doğrusu hahamlar ve rahiblerin çoğu insanların malını haksızlıkla yerler. Ve Allah yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de onları Allah yolunda harcamayanlara; işte onlara pek acıklı bir azabı müjdele.
Ömer Nasuhi >>> [009.034] [ON] Ey İmân etmiş olanlar! Yehûd bilginlerinden ve rahiplerden birçoğu nâsın mallarını elbette haksız yere yerler ve Allah’ın yolundan çevirirler. Ve o kimseler ki, altını ve gümüşü toplarlar da onları Allah yolunda sarfetmezler, artık onları acıklı bir azap ile müjdele.
Suat Yıldırım >>> [009.034] [SY] Ey iman edenler! Doğrusu hahamların ve rahiplerin çoğu halkın mallarını haksız yollardan yerler ve insanları Allah’ın yolundan uzaklaştırırlar. Altını, gümüşü yığıp Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onları acı bir azabın beklediğini müjdele!
Tefhimul Kur’an >>> [009.034] [TK] Ey iman edenler, gerçek şu ki, (Yahudi) bilginlerinden ve (Hıristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar ise, onlara da acıklı bir azabı müjdele.
Ali Bulaç >>> 9/34- Ey iman edenler, gerçek şu ki, (yahudi) bilginlerinden ve (hristiyan) rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah’ın yolundan alıkoyarlar. Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar… Onlara acı bir azabı müjdele.
Süleyman Ateş >>> 9/34. Ey inananlar, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve (insanları) Allah yolundan çevirirler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar var ya, işte onlara acı bir azabı müjdele!
Yaşar Nuri Öztürk >>> 9/34 Ey iman sahipleri! Şu bir gerçek ki, hahamlardan ve rahiplerden birçoğu halkın mallarını uydurma yollarla tıkabasa yerler ve Allah’ın yolundan geri çevirirler. Altını ve gümüşü depolayıp da onları Allah yolunda harcamayanlara korkunç bir azap muştula!
Şimdi AYET‘in [5] ASLINI yazalım:
– ya eyyühelleziyne amenu inne kesiyren minel ahbari verruhbani leye’külune emvalen nasi bilbatıli veyesuddune an sebiylillahi velleziyne yeknizunez zehebe velfıddate vela yünfikuneha fiy sebiylillahi febeşşirhüm biazabin eliym
– Ey hayat verilen iman edenler. Şüphesiz ahbar (hıbırlar) ve ruhban(lar)dan (mürekkep yalamışlar, ilahiyatçılar, şıhlar; DİN adamları, DİN SINIFI oluşturanlar, hacı hoca efendi hazret imam vb. takım taklavatından) çoğu insanların mallarını batıl ile yerler, Allah’ın yolundan alıkoyalar (saddelerler /uzaklaştırırlar), altını ve gümüşü (biriktirerek, yığarak, gömerek, yastıkaltı, banka repo kârpayı altın döviz borsa ve taşınmazlar vb.) kenz ederler, onları Allah’ın yolunda İNFAK etmezler. Onları elim bir azap ile müjdele (onlara elim azabı teBŞiR et /muştula).
AYET’te:
1) YAHUDİ kelimesi var mı?
2) HIRİSTİYAN kelimesi var mı?
3) HAHAM var mı?
4) RAHİP deniyor mu?
YOK………….
(Parantezlerden anlamışsınızdır)
TÜM DİNLER’in ahbar ve ruhban’ından söz ediliyor.
Hiçbir istisna olamaz…
İyi de neden öyle yapıyorlar?
Şu yüzden:
Maide (5) suresi 65~69. ayetler:
– Eğer (velev ki) EHLİ KİTAB (KİTAP EHLİ) iman edip (inanıp) itteka etse (İKİNCİ KEZ iman edip mütteki olsa /Allah’tan korksa /sakınsa) idi, elbette onlardan kötülüklerini kefrederdik (örterdik) ve elbette onları Naim (Nimet) Cennetlerine dahil ederdik.
– Eğer (velev ki) onlar Tevrat’ı, İncil’i ve Rablerinden kendilerine indirileni [1] İKAME etselerdi [DOSDOĞRULTULMUŞ halde uygulasalardı; KAYYİM dimdik ayakta eskimez ve aşınmaz olarak tutsalardı /Beyyine-5]; üstlerinden ve ayaklarının altından yerlerdi. Onlardan MUKTESİD bir ÜMME [iktisadi bir SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ /Ali İmran 3/103] vardır. Onlardan çoğunun işlediği ameller ise ne kötüdür.
– Ey hayat verilen RASUL [3]. Rabbinden sana indirileni (iNZaL edileni) tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O’nun risaletini tebliğ etmemiş olursun. ALlah seni [EL-A’SIM] insanlardan korur [4]. Şüphesiz ALlah kafirler kavmini (topluluk /toplumunu) yola sokmaz (getirmez /kılavuzlamaz /fidayet /hizalamaz /onlara yolu göstermez).
– De ki: Ey KİTAP EHLİ (EHLİ KİTAB). Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni [1] İKAME etmediğiniz [DOSDOĞRULTULMUŞ halde uygulamadığınız; KAYYİM dimdik ayakta eskimez ve aşınmaz olarak tutmadığınız /Hac-31] sürece HİÇBİR şey üzere değilsiniz [HİÇSİNİZ]. Rabbinden sana indirilen (inzal edilen) onlardan çoğunun tuğyanını (AZGINLIĞINI) ve küfrünü (KAFİRLİĞİNİ /KÜFRETMELERİNİ /HAKİKATLERİ ÖRTMELERİNİ /SAKLAMALARINI) ziyade eder (arttıracaktır). Kafirler kavmi için (topluluk /toplumuna) tasalanma (sakın kaygı duyma).
– Şüphesiz iman edenler [Kur’an’a inananlar], Hadu olanlar [Alemlere üstün kılınan mutlu azınlık], Sabiiler [Günümüzde Kitap Ehli olmayanlar]; Nasraniler [Biz Nasraniyiz, diyenler]; kim Allah’a ve ahır güne iman edip amelleri de salih olursa, onların ecirleri Rableri indindedir. Onlara korku yoktur ve onlar hüzünlenmezler de. [2]
Yani kendilerini gizliyorlar.
Topu museviliğe hristiyanlığa atarak;
KENDİLERİNİ tecrit ediyorlar.
Güya kurtarıyorlar.
Yer mi?
Yemez elbette…
[2] İKİNCİ KEZ İMAN EMREDİLİYOR. Ayrıca bknz. Bakara-62… MEVLANA da böyle demiyor mu? Ne olursan ol……..
[3] Dikkat:
RESUL değil; RASUL deniyor…
[4] El-ASıM ismi var. Bknz. Ali İmran-103; Hac-78; Maide-67; Nisa-146,175
[1] KUR’AN değil midir?
İKAME edilmeyen.
Dosdoğru tutulmayan.
Uyulmayan………….
pS1. Bakınız, Casiye 45/18 ayet’e.
YİNE meallerden BİRKAÇ örnek:
[045.018] [DI] Sonra seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma.
[045.018] [DV] Sonra da seni din konusunda bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin isteklerine uyma.
[045.018] [E2] Sonra (Ey Muhammed) seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin hevâ ve heveslerine uyma.
Bunlar yeterli herhalde?
ASLI şöyle:
– sümme cealnake ala şeriy’atin minel emri fettebi’ha vela tettebi’ ehvaelleziyne la ya’lemun
– Sonra seni EMİR’den şerait [*] (şiarlar /şartlar /kurallar /direktifler) üzere kıldık /yaptık. O halde -sen- onlara uy /ittiba et. Sakın bilmeyenlerin hevalarına uyma /ittiba etme.
[*] EMİR’den yani ALLAH’tan gelen ŞİARLAR /ŞARTLAR /KURALLAR (SÜNNETULLAH) ne ise onlara uyulması gerektiği söyleniyor.
KUR’AN’da ALLAH ne EMRediyorsa onlara UY deniyor.
(Nitekim Resulullah ss da KUR’AN’ı vasiyet [6] ediyor.)
Bunun haricinde kimsenin başkaca kurallar (örneğin Sünneti Muhammedi /sünneti seniyye ve/ya peygamber şeriati vs.) koyaMAyacağı vurgulanıyor.
Öyle olmasa devamında neden “SEN ONLARA UY! SAKIN OLA Kİ BİLMEYENLERİN HEVALARINA UYMA” densin ki?!
(NOT: Allah haşa despot değildir; KURALLAR derken SÜNNETULLAH’ı yani Allah’ın değişmez evren fizik yasalarını düşüneceğiz. Yoksa Rabbimiz bilindik anlamda kurallar dayatan değildir. Allah El-ADL’dır, adalet sahibidir, adildir.)
Ayrıca ayette ŞERİAT (ŞERLİ KÜLLİYAT) değil ŞERAİT (ŞARTLAR /ŞİARLAR) yazıyor ki dikkat eilmelidir.
Yani? Kur’an’da ŞERİAT kelimesi yoktur.
HAREKE ile öyle okutuyorlar.
Aslı, tıpkı ATATÜRK’ün kullandığı üzere:
ŞERAİT’tir.
ŞERİAT değildir.
[5] AYET demek;
BİLGİ, belge, kanıt/delil demektir.
Zaten YARATILIŞ amacımız da budur.
Allah bizi, O’nu BİLELİM diye yarattı.
BİLMEK ise BİLİM ile olur.
CEHALET ile değil………………..
[6] VEDA hutbesi’nde;
SİZE KUR’AN’I BIRAKIYORUM diyor.
Ve bir de RİCA’da bulunuyor:
EHLİ(BEYT’İ)Mİ katledeceksiniz, biliyorum,
LÜTFEN zulmetmeyin (acı çektirmeyin).
Ve YEZİD zulmetti.
Beşikteki çocuğa bebeğe [7] varıncaya değin katletti.
Bir yudum SU vermediler Hüseyin’e.
Ve şu an DİYANET YEZİDCİ!
Ve biz, Türk milleti, o yezidi muaviyeci zihniyete tiynete BİAT ettik. Türklüğümüzü terk ettik, ARABİ /arabesk olduk!
Hiç utanmıyoruz, değil mi?
[7] SEYYİD’im diyenler var ya?
Hepsi külliyen yalancı…
Bknz. Ahzab 33/40 ayetinin girişi:
– ma kane muhammedün eba ehadin min ricaliküm….
– Muhammed sizden hiçbir racil’in ebası değildir…
EBA nedir?
Ata, baba, dede, CET vb. demektir.
Yani diyor ki Resulullah:
– BENİM TORUNUM YOK!
– HEPSİ KATLEDİLDİ/KATLEDİLECEK…
RİCAL nedir peki?
Hani, derler ya,
RİCAL (tekili racül) >>> ERKEK imiş falan.
(Çünkü bu şekilde KADIN’dan nesil geldiği YALANINI uydururlar /seyyidlik böyle süregelmiş)
Yalan elbette.
RİCAL >>> Erkek ve/ya dişi RAJALAR demektir.
Çoğul kelime dişildir.
Özetle,
Resulullah ss efendimizin EHLİ :
KATLEDİLMİŞTİR !..
– Ben seyyid’im diyenler yalancıdır.
Ahzab-40 ayeti böyle diyor.
RZİ