BİLİR’KİŞİ EL-TAYYİP

BU ADAM NEREYE BAKIYOR?

De’yusa sormuşlar:
– Nereye bakıyorsun?
– Benle hiçbir ilgisi yok, demiş.
Sormuşlar, senin de Fatih’te, otoban üstündeki A.Oktar çiftliğinde ‘halt’ların olduğu söyleniyor, diye.
– Muta ne ki, demiş.
Demişler ki: Önüne geleni devirmişsin.
– Yok öyle bişeyLER, demiş.
Muhalefete gitmişler.
– Senin, demişler neo-lidere, olan bitenden haberin var mıydı?
– Ne alaka, demiş.
Ötekine gitmişler:
– Beyin takımın gitti.
– Anlamadım.
– İstifa istedin.
– Anlamadım.
– Aklanın gelin dedin.
– Anlamadım.
– Senin de mi tapen var?
– Uykum geldi.
Bu arada pensilvanya şeyhi izliyormuş.
Seyirden öte yönetiyormuş.
Kimine göre 40 bin yüksek rütbeli, kimine göre 400 bin toplamda memuru ile, dehoyde diyormuş.
Mossad-Cia emrediyor, efendi hazretleri de harfiyen yerine getiriyormuş.
Sözümona iktidar ise:
– Ne istedin de vermedik, diyormuş.
Az gittik uz gittik, derken…
Yurdum insanı, bekliyormuş.
Ama bu onlara yetmiyormuş.
Tıpış tıpış sandığa gidiyormuş.
Ben annemin beşiğini tıngır mıngır…
– Giden gider!
Kalan sağlar bizimdir, diyormuş.
Hani derler ya:
– Sofrayı kuran toplasın, diye.
(Pardon, yanlış oldu/gitti)
Biz çıkalım kerevetine…

DERMİŞİZ