DURMA YOLCU

23 NİSAN

23 Nisan ÇOCUK bayramıdır.
(Ulusal egemenlikten öte…)
Şehidlere, ve onların evlatlarına, Atatürk’ten armağandır.
Bu sevinci onların ellerinden almak;
Gaflet DEĞİL,
Dalalet DEĞİL,
Hıyanet’ten ÖTE,
KENUD’luk demektir.
(Nankörlük az, lafta kalır)
Yani hepsi aşılmıştır.
HADD /sınır /limit taşılmıştır.
23 Nisan’ı iptal etmek;
Şehidlerin ne için can verdiklerini unutmaktır.
Yetimlerin varlıklarını görmezden gelmektir.
Kursaklarındaki tek bayramı, ellerinden almaktır.
Şehidler diyoruz. Değil mi?
Onlar, biz var olalım diye cansiperane savaştılar.
Mutlu, huzurlu olalım diye…
Özgürce yaşayalım diye…
DUR YOLCU, derken,
Bu topraklar BİR DEVRİN BATTIĞI,
ATATÜRKİYE’nin doğduğu yer idi.
Bu bize ‘DURMA’ idi.
Yoksa BİZ nasıl ördük demirağlarla ülkeyi en baştan?
Bir uçtan diğerine…
Nasıl çıktık açık alınla?
Her savaştan…
Kadınlarını hor gören,
ÇOCUKLARINI sevmeyen,
sevindirmeyen bir TOPLUM batmaya mahkumdur.
Öyle değil midir?
Şükür ki bizLER, yani TÜRK Milleti,
henüz ölmedik.
Binleeeeeeeeerce yıldır,
bayraklarımız, flamalarımız,
sancaklarımız değişse DE,
BİZ/öz değişmedik.
İmzamız, damarlarımızdaki ASAL/asıl gen’de mevcuttur.
Türk’üz biz, hiç(!) değişmedik.
Ne mutlu bize…